Examples of using "Capaces" in a sentence and their turkish translations:
Onlar yetenekli öğrenciler.
Neye yetenekli olduklarını biliyorum.
Onlar asla yapamayacağına inanmadı.
- Onlar İspanyolca konuşabilir.
- Onlar İspanyolca konuşabilirler.
Hastalığı önleyebilir miyiz?
Onlar şarkı söyleyebilirler.
o zaman dili öğrenebilmiş olmaz mıydınız?
ve ailesine bakması gerektiğini söyler.
Sonunda meseleyi çözebildik.
Oyunu kazanabileceğimizi umuyorduk.
- Tom ve Mary her ikisi de çok yetenekli öğretmenler.
- Hem Tom hem de Mary çok yetenekli öğretmenler.
Bunu yapamayacağız.
meşguliyetinizle daha az başa çıkabilmeniz.
başkalarını da görüyorsunuz:
Biz kaçamayacağız.
Köpekler renkleri ayıramazlar.
fakat konuşabilmemiz lazım
- Onlar İspanyolca konuşabilir.
- Onlar İspanyolca konuşabilirler.
Bilgisayarlar son derece karmaşık işleri yapabilirler.
Bilim gelişirse bu tür sorunları çözebileceğiz.
Yardımın olmadan onu yapamayacağız.
Onlar bugün o sorun hakkında bir şey yapamayacaklar.
Çünkü onları bireysel potansiyellerini tanıyacak şekilde yetiştiriyoruz,
yerine getirememekten zaten kendilerini hatalı buluyor.
şüpheli teröristleri takip edebilecek teknolojiler geliştirmeye çalıştılar.
- Fransızca konuşabiliyor olmak çalışanlarımız için çok önemlidir.
- Çalışanlarımızın Fransızca konuşabilmeleri çok önemli.
Düşündüğünüzden çok daha kabiliyetli ve güçlü olduğunuzu
Öfkelerini işleyip bundan anlam çıkarabilen insanlar
Kolugolar süzülmek konusunda ustadır. 130 metre boyunca süzülebilirler.
Yakın gelecekte, AIDS'e son verebileceğiz.
Uzun bir zamanımızı aldı ama sonunda onu bulabildik.
Depremleri öngörebildiğimiz gün yalında gelecek
Eğer ebeveynlerim sizin geldiğinizi keşfederse, onlar çılgınca bir şey yapabilirler.
Linux uzmanları komut satırını kullanabilirler.
Tom'a yardım edemeyeceğiz.
Tom bize yardım etmezse, bunu asla zamanında bitiremeyeceğiz.
İnternette herkesin benim fotoğraflarıma erişebilmesini istemiyorum.
Bunu zamanında bitirebileceğimize dair bir şans olduğunu düşünüyor musun?
1500'lü yıllardan beri, matematikçiler dünyayı düz bir düzeye çeviren
Köpekler renkler arasında ayrım yapamazlar.
Polisler kurbanın Tom olduğunu düşündü fakat cesedi tanıyamadılar.
Tom'un hatalı olduğuna asla ikna edemeyeceğimize inanmaya başlıyorum.
Göğüs göğüse çarpışmaya uygun olmayan Moğollar,kararlı Müslüman süvarilerine dayanamazlardı
Hayvanlar doğru ile yanlışı ayırt edemezler.
Amerikanlar utangaç insanları utangaç olmayanlara göre daha az kapasiteye sahip olduklarını ilişkilendirebilir.
İşi yapabileceğinden eminim.
İnsanlar kendilerini düşünemedikleri için onu sürekli başkalarını kopyalayan insanlar yaparlar.
Herhangi bir sır keşfedemediler.
Biz çalışamayacak kadar yorgunuz.