Translation of "Idioma" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Idioma" in a sentence and their turkish translations:

- ¿Qué idioma es?
- ¿Qué idioma es éste?

O hangi dil?

¿Hablas mi idioma?

Benim dilimi konuşuyor musun?

¿Qué idioma enseñas?

- Hangi dili öğretiyorsun?
- Hangi dili öğretiyorsunuz?

- Es un idioma difícil.
- Este es un idioma difícil.

Bu zor bir dil.

Puedo comprender su idioma.

Dilinizi anlayabiliyorum.

¿Necesitamos un idioma universal?

Bir dünya diline ihtiyacımız var mı?

Puedo enseñarte mi idioma.

Size dilimi öğretebilirim.

Me gusta mi idioma.

Ben dilimi beğeniyorum.

No habla nuestro idioma.

O, bizim dilimizi konuşmaz.

No hablo su idioma.

Senin dilimi konuşmam.

¿Qué idioma sueles hablar?

Genellikle hangi dili konuşursun?

El esperanto no es un idioma difícil, es un idioma fácil.

Esperanto zor bir dil değil, kolay bir dildir.

- Hebreo es un idioma difícil.
- El hebreo es un idioma difícil.

- İbranice zor bir dildir.
- İbranca zor bir dildir.

- Mucha gente habla solo un idioma.
- Muchas personas solo hablan un idioma.

- Birçok insan sadece bir dil konuşuyor.
- Birçok insan yalnızca bir dil konuşuyor.

La influencia del idioma árabe en el idioma español es muy evidente.

- Arap dilinin etkisi, İspanyolca dilinde oldukça belirgindir.
- Arapçanın etkisi İspanyolcada oldukça belirgindir.

¿Puedes hablar en mi idioma?

Bunu daha iyi açıklayabilir misin?

No puedo entender tu idioma.

Sizin lisanınızı anlamıyorum.

¿Qué idioma hablan en Corea?

- Kore'de hangi dili konuşurlar?
- Kore'de hangi dil konuşulur?

¿Qué idioma hablan en Méjico?

Onlar Meksika'da hangi dili konuşuyorlar?

Charlotte, ¿qué idioma es éste?

Charlotte, bu dil nedir?

Él solo habla un idioma.

O sadece bir dil konuşur.

Ella no habla mi idioma.

O benim dilimi konuşmaz.

Él no habla mi idioma.

O benim dilimi konuşmuyor.

Tengo que aprender un idioma.

Bir dil öğrenmek zorundayım.

No quiero hablar tu idioma.

Sizin dilinizi konuşmak istemiyorum.

No hablamos el mismo idioma.

Aynı dili konuşmuyoruz.

No sé hablar otro idioma.

Başka bir dil konuşamam.

Poca gente habla mi idioma.

Çok az insan dilimi konuşuyor.

Ella no habla nuestro idioma.

- Dilimizi konuşamıyor.
- O, bizim dilimizi konuşmuyor.

¿Cuál será el idioma universal?

Evrensel dil hangisi olacak?

Se llegue a dominar cualquier idioma.

gerekenden çok daha az bir süre.

En el otro idioma, relativamente pronto,

gibi ifadeler öğrenmekten,

Como quería aprender el idioma local,

Ve aynı bu seyahatim gibi, yerel dili öğrenmeye çok istekliydim.

Y pensé: "Es mi tercer idioma.

Bunun üçüncü dilim olduğunu düşündüm.

Tuve mi revancha con ese idioma.

Bu dilden intikamımı aldım.

¿Hablamos el mismo idioma, o no?

Aynı dili konuşuyoruz, değil mi?

Aprender un idioma extranjero es divertido.

Bir yabancı dil öğrenmek eğlencelidir.

Todos sonríen en el mismo idioma.

Herkes aynı dilde gülümser.

Todo idioma está sujeto a variaciones.

Tüm diller varyasyonlara tabidir.

El armenio es un idioma indoeuropeo.

Ermenice bir Hint-Avrupa dilidir.

¿Qué idioma se habla en Uruguay?

Uruguay'da hangi dil konuşulur?

Él solo puede hablar un idioma.

O sadece bir dil konuşabilir.

Inglés no es su primer idioma.

İngilizce benim ilk dilim değildir.

El tailandés es un idioma interesante.

Tayca ilginç bir dildir.

Gracias por enseñarme el idioma japonés.

Bana Japonca öğrettiğin için teşekkürler.

El francés es un idioma difícil.

Fransızca zor bir dildir.

Es fácil aprender un idioma extranjero.

Yabancı bir dil öğrenmek kolaydır.

¿En qué idioma hablan en México?

Meksika'da hangi dil konuşuluyor?

Lleva años dominar un idioma extranjero.

Yabancı bir dilde uzmanlaşmak yıllar alır.

Mi idioma nativo es el francés.

Ana dilim Fransızca.

¿Vuestros ancianos hablan todavía vuestro idioma?

Yaşlı insanlarınız hala sizin dilinizi konuşuyor mu?

El griego es un idioma difícil.

Yunanca zor bir dildir.

¿De veras quieres aprender otro idioma?

Gerçekten başka bir dil öğrenmek istiyor musunuz?

La música es el idioma internacional.

Müzik uluslararası dildir.

Aprender un idioma no es fácil.

Bir dil öğrenmek kolay değildir.

Yo no quiero aprender tu idioma.

Sizin dilinizi öğrenmek istemiyorum.

El hebreo es mi idioma nativo.

İbranice benim ana dilimdir.

¿Qué idioma se habla en Suiza?

İsviçre'de hangi dili konuşuyorlar?

¿Para qué estudias un idioma extranjero?

Niçin yabancı bir dil çalışıyorsun?

¿Qué idioma sueles hablar en casa?

Evde genellikle hangi dili konuşursun?

Cada idioma tiene su propio diseño.

Her dilin kendi tasarımı vardır.

¿Qué idioma se habla en Malta?

Malta'da hangi dil konuşulur?

Los Normandos abandonaron su idioma nativo.

- Normanlar orijinal dillerini terk ettiler.
- Normanlar asıl dillerini bıraktılar.

Es difícil dominar un idioma extranjero.

Yabancı bir dilde uzmanlaşmak zordur.

- ¿Qué idioma usás cuando hablás con tus padres?
- ¿Qué idioma usa cuando habla con sus padres?

Ebeveynlerinle konuşurken hangi dili kullanırsın?

- Es duro traducir una broma a otro idioma.
- Es difícil traducir una broma a otro idioma.

Bir fıkrayı başka bir dile çevirmek zordur.

Goethe afirmó, "el que no puede hablar un idioma extranjero, tampoco conoce bien su propio idioma".

Goethe iddia etti, "yabancı dilleri konuşamayan birisi kendi dilini de bilmez".

¿entonces seríamos capaces de aprender el idioma?

o zaman dili öğrenebilmiş olmaz mıydınız?

Porque es cuando temes usar el idioma.

çünkü burada dili kullanmaya korkuyorsunuz,

No importa cuánto sabes sobre un idioma.

o dili ne kadar iyi anladığın

Es importante que aprendas un idioma extranjero.

Bir yabancı dil öğrenmen önemli.

Hablar bien un idioma extranjero lleva tiempo.

Bir yabancı dili iyi konuşmak zaman alır.

No es fácil aprender un idioma extranjero.

Yabancı bir dil öğrenmek kolay değildir.

El alemán no es un idioma sencillo.

Almanca kolay bir dil değildir.

¿Lo ves? Deberías estudiar un idioma extranjero.

Anlıyor musun? Bir yabancı dil öğrenmelisin.

Porque ningún hombre sabe hablar mi idioma.

Çünkü hiç kimse benim dilimi konuşamaz.

El árabe es un idioma muy importante.

Arapça çok önemli bir dildir.

Tom está trabajando en un idioma artificial.

Tom yapay bir dil üzerinde çalışıyor.

El idioma inglés es pariente del alemán.

İngiliz dili Alman diline soydaştır.

El idioma naxi se habla en China.

Naxi dili Çin'de konuşulur.

¿En qué idioma hablas con Tom normalmente?

Tom'la genellikle hangi dilde konuşursun?

¿Habla usted otro idioma aparte de inglés?

- İngilizceden başka bir dil konuşabiliyor musun?
- İngilizceden başka bir dil konuşabiliyor musunuz?

¿Entiendes? Tienes que estudiar un idioma extranjero.

Anlıyor musun? Sen bir yabancı dil öğrenmek zorundasın.

El griego no es un idioma fácil.

Yunanca kolay bir dil değildir.

Toma tiempo hablar bien un idioma extranjero.

Yabancı bir dili iyi konuşmak zaman alır.

El francés no es un idioma fácil.

Fransızca kolay bir dil değildir.

El francés no es mi idioma nativo.

Fransızca benim ana dilim değil.

¿Cómo se dice eso en tu idioma?

Onu kendi dilinde nasıl diyorsun?

¿Cómo puedo decir eso en su idioma?

Bunu senin dilinde nasıl söyleyebilirim?

Por ejemplo, ¿le gusta el idioma inglés?

Mesela, İngilizceyi seviyor musun?