Translation of "Calmar" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Calmar" in a sentence and their turkish translations:

¿Te puedes calmar, por favor?

Lütfen sakin olur musun?

Tom intentó calmar a su madre.

Tom annesini rahatlatmaya çalıştı.

En tierra hay forma de calmar la agonía.

Karada acıyı azaltmanın bir yolu var.

Es algo que ayuda a calmar el dolor

ama acıyı azaltıyor.

Tom y Mary están intentando calmar a John.

Tom ve Mary, John'u sakinleştirmeye çalışıyorlar.

Cuando comenzamos a querer compararlo con la gripe, de alguna forma nos estamos queriendo calmar a nosotros mismos

Grip ile karşılaştırmaya başladığımızda, aslında biraz içimizi rahatlatıyoruz.