Translation of "Brisa" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Brisa" in a sentence and their turkish translations:

Una brisa.

Esinti çıktı.

Coqueteando con la brisa.

Rüzgarla flört ediyorum.

Hay una agradable brisa aquí.

Burada güzel bir esinti var.

- Disfrutamos de la brisa fresca que provenía del río.
- Disfrutamos de la brisa fresca proveniente del río.

Nehirden gelen serin esintinin tadını çıkardık.

Entre los árboles tan apretados, hay poca brisa.

Yoğun şekilde iç içe geçmiş ağaçların arasında pek esinti yok.

La suave brisa agitaba las hojas creando un resplandor chispeante.

Yapraklar hafif bir rüzgarla öyle salınıyordu ki parlak ışık huzmeleri gökyüzünden yere doğru adeta göz kırparak düşüyordu

No hay brisa ninguna, y el calor abrasador enlentece la columna.

Hiç esinti ve kavurucu bir sıcaklık yok sütunu yavaşlatır.