Examples of using "Fresca" in a sentence and their turkish translations:
Sen taze su içiyorsun.
Gece serindi.
Islak boyaya dokunmayın.
Taze gıda harika.
Canım taze meyve istiyor.
Göldeki su soğuktur.
Biz akşam yemeğinden sonra taze meyve yedik.
Gıda, taze ve sağlıklıdır.
O bir bardak soğuk su istiyor.
Kapının üzerinde ıslak boya var.
Taze meyve, sağlığın için yararlıdır.
Taze ıstakozun görünümü iştahımı açtı.
Taze meyve, sizin için iyidir.
Nehirden gelen serin esintinin tadını çıkardık.
Taze karda kayak yapmak çok eğlenceli.
Taze bir kar tabakası caddeyi kapladı.
Serin olsalar da yağmalanmış ve kırılmışlar.
Tatlı için ne istersin, dondurma mı yoksa taze meyve mi?
Seni, taze etin tuzu sevdiği gibi seviyorum.
İlaçlar da gayet serin. Onları mağarada serin tuttuk.
Tom taze suyla yeniden doldurmadan önce, suyu şişeden boşalttı.
Bu onları serin tutacaktır. Hem gölgedeler hem de çamurda.
- Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
- Çiçek ve ağaçlar temiz hava ve taze suya ihtiyaç duyarlar.
- Çiçekler ve ağaçlar, temiz hava ve tatlı suya ihtiyaç duyarlar.
Taze meyve ve sebzeler sağlığınız için yararlıdır.
Ama bunu yapmadan önce bu ilaçları halletmeliyiz. Onları serin tutacak bir şey yapmalıyız.
Bu da ilaçlar için iyi olmaz. Onları serin tutmak için başka bir plana ihtiyacımız var.
Bu ilaçlar için iyi olmaz. Onları serin tutmak için başka bir plana ihtiyacımız var.
Bir yeraltı madeni, yüzeydeki sıcaklıktan 20-30 derece daha serin olabilir.