Translation of "Blancas" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Blancas" in a sentence and their turkish translations:

¿Llevan aquéllas faldas blancas?

O kızlar beyaz etek mi giyiyor?

Blancas juegan y ganan.

Sıra beyazda ve kazandı.

Estas niñas usan faldas blancas.

Bu kızlar beyaz gömlek kullanıyor.

¿Por qué siempre llevas camisas blancas?

Neden her zaman beyaz gömlek giyiyorsun?

Las palomas blancas son pájaros bonitos.

Beyaz güvercinler güzel kuşlardır.

Las palomas blancas son unos bonitos pájaros.

Beyaz güvercinler güzel kuşlardır.

Es difícil mantener limpias las alfombras blancas.

Beyaz halıları temiz tutmak çok zordur.

Las plumas de las palomas son blancas.

Güvercinlerin tüyleri beyazdır.

- Me gustan más las rosas blancas que las rojas.
- Las rosas blancas me gustan más que las rojas.

Ben beyaz gülleri kırmızı olanlardan daha çok severim.

Yo visto camisas blancas en días de semana.

- Hafta içleri beyaz gömlek giyerim.
- Hafta içi beyaz gömlek giyerim.

Las gaviotas pueden ser negras, grises o blancas.

Martılar; siyah, gri ya da beyaz renkte olabilirler.

Entre las comunidades blancas y las fuerzas del orden,

bir kuşak çatışması anıyla uğraşmıyoruz.

Este no es mi gato. Mi gato tiene patas blancas.

Bu benim kedim değil. Benimkinin beyaz ayakları var.

Se manifiesta con la aparición de manchas blancas en la piel

Cildinizin beyaz parçalar ile lekelenmiş gibi görünmesi

«¿Y cuáles te pides tú, las blancas o las negras?» «Las negras, por supuesto.»

"Peki hangi rengi istiyorsun, beyaz mı yoksa siyah mı?" "Elbette siyah."

No puedo creer que laves cosas blancas y cosas de color en la misma lavadora.

Renklilerle beyazları aynı makinede yıkadığına inanamıyorum.