Translation of "Basa" in Turkish

0.423 sec.

Examples of using "Basa" in a sentence and their turkish translations:

Google se basa en algoritmos,

Google algoritmalara dayanıyor,

Todo, absolutamente todo, se basa en esto.

Her şey, tamamen her şey bunun üzerine kurulu.

La ciencia se basa en la observación.

Bilim gözleme dayanır.

Lo cual, señalaré, se basa en tres ideas:

ki TED'in açılımında bile üç fikir var:

Mi aterradora historia se basa en hechos reales.

Korku hikayem gerçek olaylara dayanıyor.

Tu argumento no se basa en la realidad.

Görüşün gerçeğe dayalı değil.

La geometría se basa en punto, recta y plano.

Geometri noktalar, çizgiler ve düzlemlere dayalıdır.

Su forma de pensar se basa en su experiencia.

Onun fikirleri onun deneyimine dayanmaktadır.

Todo se basa en los principios de la Biología;

Tümü biyolojinin prensiplerine dayanmakta.

Pero el verdadero conocimiento experto se basa en la evidencia.

Fakat gerçek uzmanlık bulguda bulunur.

La construcción de toda la ciudad se basa en telas.

tüm şehri kurmak için kumaş kullanılmış.

Y el método en el que se basa emplea técnicas psicológicas

ve ana yöntemi yüzyıllar boyunca sayısız sihirbaz tarafından geliştirilen

Que el poder de la creencia se basa en la realidad,

gerçeklikte vücut bulduğunu

He comprado la novela en la que se basa la película.

Kitap filme uyarlandıktan sonra, kitabı satın aldım.

El aprendizaje se basa en hacer el trabajo que el cerebro necesita.

Öğrenme, beyninizin gerektirdiği çalışmaları yapmakla ilgilidir.

El orden social no proviene de la naturaleza. Se basa en costumbres.

Toplumsal düzen doğadan gelmez. Gelenekler üzerine kurulmuştur.

Toda su vida y su visión del mundo se basa en el odio.

Onun tüm hayatı ve dünya görüşü nefrete dayanıyor.

Este es el principio en el que se basa el diseño del horno microondas.

İşte bu mikrodalga fırının tasarlanmasındaki temel prensiptir.

Pero también se basa en algunos trucos básicos que han existido durante más de 70 años.

Ayrıca yaklaşık 70 yıldır var olan bazı temel numaralara dayanır.

Creo que se basa en la memoria familiar, y las personas que no saben leer ni escribir suelen tener

Bence bu aile hafızasına dayanıyor ve okuyamayan ve yazamayan insanların çoğu zaman

- La disciplina es la parte más importante del éxito.
- La disciplina es el componente más importante del éxito.
- El éxito se basa en una disciplina constante.

Başarının en önemli parçası disiplindir.