Examples of using "Alimentarse" in a sentence and their turkish translations:
Nihayet beslenebilecekler.
Yavru, güven içinde beslenebilir.
Yavrularını 24 saat beslemek zorunda.
Genellikle gece vakti avlanıyorlar.
Sonra belki bir akrep gelip o böcekleri avlamak ister.
Gecenin köründe beslenmesi hiç alışıldık bir durum değildir.
Belki bir akrep gelip böcekleri yemek ister.
Çocuklar yiyecek ve giyecek için ebeveynlerine bağlı.
Belki bir akrep de gelir ve böceklerle beslenmeye çalışır.
Ama bir noktadan sonra, fokların geri kalanları da beslenmek zorunda.
Yılın bu zamanında genelde çam iğnesiyle beslenirler.
Ama beslenecek en yakın yerlerin uzaklığı 100 kilometreyi aşabiliyor.