Examples of using "Inusual" in a sentence and their turkish translations:
Dün gece olağan dışı bir şey oldu.
Olağandışı bir şey görmedim.
Anormal veya tuhaf yaftasını yapıştırıyor
Onun uygunsuz hareketleri kuşkumuzu uyandırdi.
Onun hakkında olağan dışı bir şey yok.
Partilere nadiren davet edilirim.
O, öykülerini çok sıra dışı bir şekilde anlattı.
Gecenin köründe beslenmesi hiç alışıldık bir durum değildir.
Okul gezimiz alışılmadık bir kar yağışı nedeniyle berbat oldu.
CA: Demek istediğim Netflix kültürüyle ilgili alışılmadık bir şey olmalı ki
Tom'un dokuzdan önce yatmaya gitmesi olağandışı değil.