Translation of "Abrirla" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Abrirla" in a sentence and their turkish translations:

¿Puede abrirla?

Açabilir misiniz?

Necesitamos una herramienta con que abrirla.

Onu açmak için bir alete ihtiyacımız var.

- ¿Puedes abrirlo?
- ¿Puede abrirla?
- ¿Puede abrirlo?

Bunu açabilir misin?

Él devolvió la carta sin abrirla.

Açmadan mektubu geri gönderdi.

Ella tiró de la puerta para abrirla.

O, kapıyı çekerek açtı.

Tienes que tirar la puerta para abrirla.

Onu açmak için o kapıyı çekmek zorundasın.

Tienes que empujar esa puerta para abrirla.

Açmak için o kapıyı itmek zorundasın.

Tom cogió la caja e intentó abrirla.

Tom kutuyu aldı ve onu açmaya çalıştı.

Tom corrió hacia la puerta e intentó abrirla.

Tom kapıya koştu ve onu açmaya çalıştı.

Tom cogió la botella, pero tuvo problemas para abrirla.

Tom şişeyi aldı ama ama onu açma sorunu vardı.

Tom tiró de la puerta para abrirla y entró.

Tom kapıyı çekerek açtı ve içeri girdi.

Esta tapa está tan apretada que no puedo abrirla.

Bu kapak o kadar sıkı ki açamıyorum.

Esta tapa está demasiado apretada para que yo pueda abrirla.

Bu kapak benim açamayacağım kadar çok sıkı.