Examples of using "Tiró" in a sentence and their turkish translations:
- O, topu attı.
- O, topu fırlattı.
Çocuk bir taş attı.
Kendi üzerine soğuk su döktü.
O geğirdi.
Dalgıç kanala atladı.
- Deprem kasabayı yerle bir etti.
- Deprem kenti yerle bir etti.
O, kapıyı çekerek açtı.
O çocuk köpeğe bir taş fırlattı.
O, havuza bir taş attı.
Tom, Mary'ye bir yumurta fırlattı.
Posta kutusuna bir mektup attı.
Tom gölete bir taş attı.
Tom Mary'yi pencereden dışarı itti.
Tom köpeğe bir taş attı.
Evden çıkarken çöpü de attı.
Çocuk kediye bir taş fırlattı.
"Biri osurdu" " O ben değildim!"
Tom, Mary'ye çürük yumurta attı.
O vazgeçti.
O benimle flört etti.
Çocuk kurbağaya bir taş fırlattı.
O ipi çekti.
Tom belinden silahını çekti.
Tom kapıyı çekerek açtı ve içeri girdi.
Tom bir geyik vurdu.
Oğlan, öğretmene kağıt bir uçak attı.
O, köpeğe bir taş attı.
Tom yatağına yığıldı ve kısa sürede hızlıca uyudu.
Onu elinden yakaladı ve onu tekneye çekti.
Mary İncil'i ateşe attı.
O, gölete bir taş attı.
Boks şampiyonu rakibini bir tokatla yere çarptı.
Tom giysileri ateşe attı.
Tom giysileri ateşe attı.
Tom fotoğrafları ateşe attı.
Mary fotoğrafları ateşe attı.
Tom İncil'i ateşe attı.
Fransa'nın kalecisi yere daldı ve Ronaldo'nun atışını kurtardı.
Kim köpeğime bir taş fırlattı?
Suyun içine daldı.
O acıkmaya başladı, bu nedenle bir balık öldürmek için ırmağa küçük bir taş attı.
Tom Mary'nin kitabını ateşe fırlattı.
Tom kız arkadaşının giysilerini ateşe attı.
Tom karısının giysilerini ateşe attı.
Mary erkek arkadaşının giysilerini ateşe attı.
Mary kocasının giysilerini ateşe attı.
Tom kız arkadaşının fotoğraflarını ateşe attı.
Mary erkek arkadaşının fotoğraflarını ateşe attı.
Mary İncil'i ateşe attı.
Ali topu Ömer'in kafasına attı ve Ömer mısırı yere düşürdü.
Onun nehre iki tabanca attığını çok açıkça hatırlıyorum.
Bir hafta boyunca yağmur yağdı.