Translation of "Empujar" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Empujar" in a sentence and their turkish translations:

Deja de empujar.

İtmekten vazgeç.

Tienes que empujar esa puerta para abrirla.

Açmak için o kapıyı itmek zorundasın.

Tom intentó empujar a Mary al agua.

Tom Mary'yi suya itmeye çalıştı.

Tuvieron que empujar el coche por turnos.

Arabayı sırayla itmek zorunda kaldılar.

Puede empujar cometas al interior del sistema solar

kuyruklu yıldızları güneş sisteminin iç kısmına doğru itebiliyor

Los legionarios empiezan a empujar atrás a los cartagineses.

Lejyonerler, Kartaca kuvvetlerini geri ittirmeye başlıyorlar.

Los estudiantes nos pidieron ayuda para empujar el automóvil.

Öğrenciler arabayı itmek için yardım etmemizi istedi.

Tengo que empujar mi bici porque una de las ruedas está pinchada.

Lastiklerden biri boşaldığı için bisikletimi itmek zorundayım.

Hannibal se apresura colina abajo mientras las tropas cartagineses empiezan a empujar cuesta arriba.

Hannibal tepeden aşağı doğru hızlıca gelirken Kartacalı askerler de eş zamanlı olarak onları tepeden sürükledi.