Examples of using "¿os" in a sentence and their turkish translations:
Sizi tanıyor muyum?
Sizi arayacağız.
- Seni uyardım.
- Sizi uyardım.
Sizi özlüyorum arkadaşlar.
Sizi gördük.
Size yardım edeceğim.
Siz hata yapacaksınız.
Seni seviyoruz.
Sizi yarın ziyaret edeceğim.
Hepiniz kayıp mısınız?
Sizi çok seviyoruz.
Siz eğleniyor musunuz?
Nerede kalacaksınız?
Sizden nefret etmiyorum.
Size hayal kırıklığı yaşatmayacağım.
Birbirinizi bu kadar çok seviyor musunuz?
Sizi burada bekleyeceğim.
Birbirinizi nasıl tanıdınız?
- Seni rahatsız ediyor muyum?
- Rahatsız ediyor muyum?
Size öğreteceğim.
Kendinizi hasta hissediyor musunuz?
Siz endişelenmeyin.
Sizi bekliyorum.
Birbirinizi çok seviyor musunuz?
İsa seni seviyor.
Sizi çok seviyoruz.
Sana göstereceğim.
Onu size göndereceğim.
Sizi istiyorlar.
Diz çöktün, af için Tanrı'ya yalvarıyordun.
Sigara içebilir miyim?
Onu nasıl halledeceğini sana göstereceğim.
Suşi sever misiniz?
Bana adlarınızı söyleyin.
Daha sonra sizi görecek miyim?
Bu kitap size ait.
Neye gülüyorsunuz?
Benim de size ihtiyacım var.
Herkes sizi bekliyor.
Siz ikiniz hakkında biliyorum.
Golf sever misiniz?
Bu sana ne zaman oldu?
Size iyi şanslar diliyoruz.
Asyalıları seviyor musunuz?
Avrupalıları sever misin?
Afrikalıları seviyor musun?
Onun sana yardım etmesine izin ver.
Çocuğun sana ihtiyacı var.
Sizi eve götürüyorum.
Bu aptalca görünüyor mu?
Tom size bakıyordu.
Uykunuz geldi.
Tom sana ne aldı?
Filmleri sever misiniz?
Siz arkadaşlara eve gitmenizi söyledim. Niçin hâlâ buradasınız?
Seni seviyordum.
Saat üçte sizi arayacağım.
- Ders çalışmaktan keyif alıyor musun?
- Ders çalışmaktan hoşlanır mısın?
- İlerleyin, lütfen.
- Devam edin, lütfen.
Bir hafta içinde sizi arayacağım.
Siz ikiniz nasıl tanıştınız?
Sizi çok özlüyoruz.
Sizi bu kadar erken beklemiyordum.
Bizimle oynamak ister misiniz?
Dün gece seni özledim.
Birlikte kalın.
Onlar onu sana nerede öğretti?
Sizleri sevdiğimi unutmayın.
Harika akşam yemeği için teşekkür ederim.
Gerçek seni özgür bırakacak.
Her ikinizden de nefret ediyorum.
Sizi tanıyor muyuz?
Pazartesi görüşürüz arkadaşlar.
Babanız sizi çok seviyor.
Niçin gülüyorsunuz?
Sizi pişman etmeyeceğim.
Onu size bırakacağım.
Seni rahatsız etmek istemiyorum.
Size doğruyu söyledim.
Onu size vereceğim.
Size bir not bıraktım.
Tom ve ben size yardım edeceğiz.
Yeni bir araba mı aldınız?
Siz beyaz şaraptan hoşlanıyor musunuz?
Ona alışacaksın.
Ben senin bunu yaptığını gördüm.
Bize katılmak ister misin?
Size iyi olduğumu söyledim.
Sizi en yakın zamanda bekliyoruz.