Examples of using "Extraño" in a sentence and their turkish translations:
Garip.
Tuhaf görünüyor.
Bu tuhaf.
Selamlar, yabancı.
Sizi özlüyorum arkadaşlar.
Çok garip.
Bu garip.
Tuhaf görünüyor.
O bana garip görünüyor.
- Seni özledim.
- Seni özlüyorum.
Teşekkürler, kibar yabancı.
Çok tuhaf görünüyordu.
bu garip bir şeydir.
Vatan hasreti hissediyorum.
Paris'i çok özlüyorum.
Tuhaf görünüyor.
Bu çok garip.
Garip bir şey mi var?
O yeri özlüyorum.
Onu çok özlüyorum.
Boston'u özlüyorum.
O garip görünüyor.
Tuhaf, değil mi?
Boston'ı çok özledim.
Ben sadece onu özlüyorum.
Yazı özlüyorum!
Bana tuhaf tuhaf bakıyorsun.
Seni sürekli özlüyorum.
Tom biraz tuhaf.
Dün gece tuhaf bir rüya gördüm.
Çok garip bir şey görmüştüm.
Tuhaf bir şey görmedik.
Belki garip ama, o başarısız oldu.
Bu çok garip.
Garip bir ses duydum.
Seni gerçekten çok özlüyorum!
O garip davranıyor.
- Komik bir şey yapmaya çalışma.
- Komik bir şey deneme.
Ne tuhaf bir adam!
Tom'u çok özlüyorum.
Bu bana göre biraz garip.
Küçük kız kardeşimi özlüyorum.
Ben burada bir yabancıyım.
Onun garip olduğunu biliyorum.
Ailemi özlüyorum.
Ailemi özlüyorum.
Tuhaf ama doğru.
Ne garip bir adam!
Garip bir rüya gördüm.
Tuhaf bir kokun var.
Tuhaf davranıyorlar.
Ona onu özlediğimi söyle.
Sen bazen garipsin.
Benim için kulağa garip geliyor.
Bu yoğurdun tadı tuhaf.
Onun garip bir adı var.
Bu garip görünebilir.
Ne tuhaf bir düşünce!
Seni çok özlüyorum.
Onu tabii ki özlüyorum. Ama...
Tam bir yabancıydı.
Tom onun garip olduğunu düşündü.
O, garip bir adamdır.
Mayuko garip bir rüya gördü.
Tom bir yabancı değil.
- Kedimi özlüyorum.
- Kedimi özledim.
Çok tuhaf bir şey oluyor.
Annemi özlüyorum.
Dün gece tuhaf bir rüya gördüm.
O tuhaf bir rüya gördü.
Kendimi bir yabancı gibi hissediyorum.
Tom biraz tuhaf.
- Bu acayip.
- Bu tuhaf.
- Tuhaf.
Ne kadar garip bir Dünya değil mi?
Bu tuhaf kokuyor, değil mi?
Bunun tuhaf olduğunu biliyorum.
O garip bir adam.
O garip bir şapka giyiyordu.
Annemi çok özlüyorum.
Bu tuhaf bir sorun.
Erkek arkadaşımı o kadar çok özlüyorum ki!
- Garip bir keşif yaptılar.
- Onlar tuhaf bir keşif yaptı.
Tom burada bir yabancıdır.