Examples of using "¡cuando" in a sentence and their turkish translations:
Lütfen ne zaman istersen gel.
O, arada sırada oraya gider.
Ne zaman istersen gel.
- İşin bittiğinde bana söyle.
- İşin bittiğinde bana haber ver.
Hazır olduğun zaman beni ara.
şöyle diyor:
İçeri girdim.
Ben doğana kadar
değiştirecek ama ne zaman?
Her zaman.
Ne zaman?
Vardıktan sonra beni ara.
Çiğnerken dişin ağrıyor mu?
biz beyin hakkında konuşurken, şunu bilmelisiniz,
Hazır olduğunda bana bildir!
Nefes aldığında acıyor mu?
Hazır olduğumda gideceğim.
İstediğin zaman beni arayabilirsin.
Ve nefes alırken
norm olduğu bir çağda yaşıyoruz.
bir başarı vardır.
bu bağlantı sistemleriyle
İşin bitince haber ver.
O geldiğinde ona onun hakkında sor.
İstediğin zaman git.
Her zaman tekrar gel.
Varınca bana yaz.
Gelebildiğim zaman geleceğim.
Ne zaman istersen beni ara.
Ne zaman istersen beni ziyaret et.
Ne zaman yapabilirsem ziyaret edeceğim.
Vardığında bana yaz.
Ne zaman istersen gel.
İstediğin zaman yatabilirsin.
Ne zaman istersen gel.
Ne zaman doğduğunu biliyorum.
Hazır olduğunda başlayacağız.
Ben seninle konuştuğum zaman bana bak.
Onun ne zaman geleceğini bana bildirir misin?
Meşgul olmadığın zaman seninle konuşacağım.
- Yalnız olduğun zaman sıkılmadın mı?
- Yalnız olduğunda sıkılmaz mısın?
O bir şey istediği zaman "istiyorum" istemediği zaman "hayır" der.
- Yarın geri döndüğümde onları arayacağım.
- Geri döndüğümde onları yarın ararım.
Adam: Herhangi bir şey duyduğumuz vakit, mesela insanların şarkı söylemesini...
O olduğunda Tom burada mıydı?
Ne zaman hazır olacağını sadece bana bildir.
Öfkeli isen tartışma ve tok isen yemek yeme.
Uyandığımda kar yağıyordu.
Çıkmaz ayın son çarşambası.
- Bir sürü insan varsa, bundan nefret ediyorum.
- Çok fazla insan olmasından nefret ediyorum.
Bu kronik hastalıkla mücadele eden kişileri,
Çünkü bunu yaptığımızda,
Ben küçük bir çocukken,
yapbozu oluştururken
Onlara bir şeyi iyi yaparken denk gelin.
Bu nöral yolu susturduğumuzda,
Oyunu piyasaya sürdüğümüzde
Şimdi, bunu yaparken
Güçlenmiş hissettiğinde,
Hâlâ Paul olarak yaşadığım zamanlarda
Bu olursa,
bana tanı koyulduğunda
Ben 16 yaşındayken
Eve geldiğimde
reçeteye antibiyotik yazdığında
20 yaşındayken
bu, rahatsız edici olmaya başlasa bile.
10 yaşındayken
Ve koridorda ilerlerken,
arkeolojik açıdan yapılan kazılar derken
2009 yılına geldiğimizde ise
bu hayvan figürleri yapıldığında
o kadar zor durumdayken
Anadolu'ya göç ettiğimizde
1876 yıllarına geldiğimizde ise
2011 yılına geldiğimizde
yağmurun ne zaman yağacağını önceden biliyorlar
göç yaparken çok ilginç
O suya girmek...
O geri döndüğünde, gideceğim.
Bittiğinde beni ara.
- Bunun olmasından nefret ediyorum.
- Böyle olmasından nefret ediyorum.
- Hazır olduğun zaman bana bildir.
- Hazır olunca söyle.
Döndüğümde görüşürüz.
Evden ayrıldığımda gökyüzü açıktı.
Siz konuşurken kestiğim için üzgünüm.
Gitmeye hazır olduğunda beni ara.
Ben vardığımda, yağmur yağıyordu.
O geldiğinde onu yapalım.
Çözümlendiği vakit de,
O olduğunda bundan nefret ediyorum.
Kar yağarken bundan hoşlanıyorum.
Sen döndüğünde burada olacağım.