Examples of using "Llámeme" in a sentence and their turkish translations:
Lütfen bana Joe deyin.
Yağmur yağarsa, lütfen beni arayın.
Beni ara İsmail.
Yağmur yağarsa, lütfen beni arayın.
Ne yapmak istediğine karar verdiğinde lütfen beni ara.
Beni ofisimde ara.
Hazır olduğun zaman beni ara.
Yarın sabah beni mutlaka ara.
Acil bir durumda, beni bu numaradan ara.
Benimle konuşmak istiyorsan, lütfen beni ara.