Examples of using "Llámame" in a sentence and their turkish translations:
Beni ara!
Ara beni.
Beni ara!
Beni daha sonra ara.
Bu akşam beni arayın.
Yarın bana telefon et.
Beni ara Ismaël.
Vardıktan sonra beni ara.
Beni ara İsmail.
Yağmur yağarsa beni ara.
Beni bu gece ara.
Ara beni.
Yağmur yağarsa, beni ara.
Beni pazartesi günü ara.
Ne zaman istersen beni ara.
Beni bazen ara.
Bu öğleden sonra beni ara.
- Beni lütfen Taro diye çağır.
- Bana Taro de lütfen.
Beni bu numaradan ara.
Bittiğinde beni ara.
Bir şey olursa beni arayın.
Bir şeye ihtiyâcın olursa bana telefon et.
Bana ihtiyacın olursa ara.
Bill, bu gece beni ara.
Gitmeye hazır olduğunda beni ara.
Sorun olursa, beni ara.
Lütfen bana Angela deyin.
Beni her zaman arayın.
Yardıma ihtiyacın olursa beni ara.
Bir şey bulursan beni ara.
Onu bulursan beni ara.
Oraya vardığında beni ara.
Yardımıma ihtiyacın olursa, beni ara.
Tom'un bir ihtiyacı olursa beni ara!
Bir şeye ihtiyacınız olursa, sadece arayın.
Ah, bana lütfen Angela deyin.
Daha sonra beni arayın.
Ara sıra beni ara.
Bir sorunun olursa beni ara.
O hazır olur olmaz beni çağır.
Benimle evlenmeye karar verdiğinde, bana bir yüzük ver.
Sen gelmeden önce lütfen bana telefon et.
Bu adamı görürsen, beni ara.
Seninle özel olarak konuşmak istiyorum. Beni ara.
Londra'ya geldiğinde lütfen beni mümkün olduğunca çabuk ara.
Her ne zaman yardımıma ihtiyacın olursa beni ara.
Yarın sabah beni ofiste ara.
Lütfen bir saat içinde beni geri ara.
Yarın birlikte bir şey yapmak istiyorsan, beni ara.
Yarın sabah altıda beni ara.
Lütfen daha sonra benim otelime uğrayın.
Yarın sabah beni ofiste ara.
Lütfen yedi ile sekiz arasında beni arayın.
Eğer istersen beni bu öğleden sonra ara.
Lütfen yarın sabah sekizde beni arayın.
Lütfen ! Londra'ya geldiğinde, olabilecek en yakın zamanda beni ara .
Lütfen beni yarın sabah yedide ara.
Yağmur yağarsa, lütfen beni arayın.
Beni ofisimde ara.
Bir şey bulursan beni ara.
Hazır olduğun zaman beni ara.
Acil bir durumda, beni bu numaradan ara.
Benimle konuşmak istiyorsan, lütfen beni ara.