Examples of using "широкая" in a sentence and their turkish translations:
Nehir geniştir.
Ana cadde çok geniştir.
Elbisenin bol bir eteği var.
Bu yol ne kadar geniş?
Yaşam uzun değil geniştir!
Nehri bloke eden baraj çok geniş.
Bu nehir Avrupa'daki en geniş nehir.
- Nehri yüzerek geçmek imkânsız. Çok geniş!
- Yüzerek geçmek imkânsız. Nehir çok geniş.
Evime yakın geniş bir cadde var.
YouTube'taki video kanalımın çok sayıda izleyicisi var.
Mississippi Nehri derin ve geniştir.