Examples of using "длинная" in a sentence and their turkish translations:
Hayat uzun.
Etek uzun.
Onun eteği uzun.
Ne uzun bir hafta!
Bu etek uzun.
Bu nehir uzun.
Onun uzun konuşması herkesi sıktı.
Hâlâ çok uzakta.
O hikayenin uzunluğu nedir?
Bu yol çok uzun.
Biraz uzun bir hikâye.
Uzun bir boynu var.
Bana uzun bir ip gerek.
Tom'un uzun bir sakalı var.
Yol uzun.
Tom'un uzun bir boynu var.
Bu ip yeterince uzun değil.
Her yazar kasada uzun bir sıra vardır.
Bu uzun bir haftaydı.
- Dünyanın en uzun nehri hangisidir?
- Dünyanın en uzun nehri nedir?
Japonya'nın en uzun nehri hangisidir?
Eteğim fazla uzun.
Yaşam uzun değil geniştir!
Bu çok uzun bir toplantıydı.
- Dükkanın önünde uzun bir kuyruk oluştu.
- Mağazanın önünde uzun bir kuyruk oluşmuştu.
Şehrin uzun bir sahil şeridi var.
Tom'un çok uzun bir sakalı var.
- Dünyanın en uzun nehri hangisidir?
- Dünyanın en uzun nehri nedir?
- Dünyadaki en uzun nehir hangisidir?
Nil dünyadaki en uzun nehirdir.
Nil Nehri dünyada en uzundur.
Japonya'da en uzun nehir hangisidir?
Onun uzun konuşması hepimizi sıktı.
Japonya'da en uzun nehir hangisidir?
Yaşam uzun ve dolambaçlı bir yoldur.
Bu uzun bir hikâye.
Mağazada yeni bir uzun balık oltası var.
Avustralya’daki en uzun nehri hangisidir?
Ren, Almanya'nın en uzun nehridir.
Tamam, hadi bakalım. Bunun gibi uzun ve düz bir sopa. Tamam, benimle gelin.
Burada iki etek var. İlki uzun, diğeri kısa.
Shinano Nehri Japonya'daki en uzun nehirdir.
Misissipi ABD'de en uzun nehirdir.
Sanırım Mary'nin eteği çok uzun.
Burada kış uzun ve yaz kısadır.
30 milyon yolculuk yapılmasını sağladı.
Güzel, gece çok uzun, değil mi?
Bu uzun bir haftaydı.
Çok uzun bir hikaye.
Yarının Cuma olmasından memnunum. Çok uzun bir haftaydı.
- Bence bu uçuş pistinin uzunluğu yeterli değil.
- Bence bu pist yeterli uzunluğa sahip değil.
O kadar uzun bir konuşma yaptı ki hepimiz sıkıldık.
Bir zürafanın uzun boynu bile sadece yedi omurga içerir.