Examples of using "платья" in a sentence and their turkish translations:
Onların elbiseleri çok büyük.
O, mavi elbiseleri sever.
- Elbise yapmayı bilir.
- Elbise yapmayı biliyor.
O bize giysiler satar.
Bu elbiseler çok büyük.
Manuela'nın elbiseleri çok şık.
Elbisenin bol bir eteği var.
Mary nadiren elbise giyer.
O, mavi elbiseleri sever.
Onun giysisinin basitliğini seviyorum.
O, bütün elbiselerini bağışladı.
O, dikkat çekmek için süslü giysiler giyer.
Yeni elbisen için modeli nerede buldun?
Küçük siyah bir elbise olmadan bir kadının dolabı tam değildir.
Bu kumaşı yeni bir elbise için almak istiyorum. Maliyeti nedir?
Tom onu bekliyor olsada, Mary'nin bir elbise seçmesi zamanını aldı.
O elbiseyi almak için parayı nereden aldın?
Bu elbiseye ne dersiniz?