Examples of using "чужой" in a sentence and their turkish translations:
Tom burada bir yabancıdır.
Ben başkasının ekmeğini yemem.
Ben burada bir yabancıyım.
Ben hâlâ burada bir yabancıyım.
Yabancıların arazisinde yürüme.
Tom bu kasabada bir yabancıdır.
O bana tamamıyla yabancı bir insan.
başka bir gezegene gittiğinizi hayal edin
Babasının yabancı bir ülkede öldüğü söyleniyor.
Şamanizm'e göre eski Türkler bir yabancı ormana girerken
Romada iken Romalılar gibi davran.
Okuma birinin kendi kafası yerine başka birinin kafasıyla düşünmeye eşdeğerdir.
arkadaşım başkasının hipotezi ile bilime girilmez
Ben burada bir yabancıyım.
Kimsenin ekmeğinde gözüm yok.
O beni başka bir adamın karısıyla aldattı.
Keşke yardım istemeden bu projeyi nasıl bitirebileceğimi çözebilsem.
- Ben yanlışlıkla başka birinin odasına girdim.
- Yanlışlıkla başka birinin odasına girdim.
Evimin önüne garip bir araba park edildi.
- Kendi işine bak.
- Kendi işlerine bak.