Examples of using "убеждать" in a sentence and their turkish translations:
Beni ikna etmek zorunda değilsiniz.
Beni ikna etmek zorunda değilsin.
İkna etmek zorunda olduğun ben değilim.
Onları ikna etmeme gerek yok.
Onu ikna etmeme gerek yok.
Onu ikna etmeye ihtiyacım yok.
Seni ikna etmek zorunda değilim.
Tom gitme zamanı olduğuna dair Mary'yi ikna etmeye çalıştı.
Senin beni ikna etmen gerekmez.
Seni ikna etmek zorunda değilim.
Tom'u ikna etmem gerekmiyor.
Tom'un bizi ikna etmesi gerekmiyordu.
Reklam, insanları ihtiyacı olmayan şeylere, sahip olmadıkları paraları harcamaya ikna etme sanatıdır.