Examples of using "спорте" in a sentence and their turkish translations:
Tom spor hakkında konuştu.
O, sporlara düşkündür.
Onlar spordan bahsediyor.
Mary sporu deli gibi seviyor.
Çocuklar spordan bahsetti.
Tom spor hakkında konuşmaktan hoşlanıyor.
Spor hakkında konuşmayalım.
Tom ve Mary spordan konuştular.
Kayak yapma hakkında bir kitap okuyorum.
Tom spor hakkında konuşmayı seviyor.
Tom sporda pek iyi değildir.
Spordan konuşmuşken, hangi sporu oynuyorsunuz?
O, spor yarışmasında olağanüstü performansları koymayı başardı.
Tom sporlar hakkında çok şey bilmez.
Sporda devrim yaratan golf topu.
Tom sporda çok iyidir, ama okulda çok iyi değildir.
Ben sporlarda kötüyüm.