Examples of using "предотвратить" in a sentence and their turkish translations:
durdurmak engellemek için
Aşılar çocukluk hastalıklarını önlemeye yardımcı olur.
engellemenin ise zaten bir yolu yok
Tom bunun olmasını durdurmaya çalıştı.
- Onu önleyebilir misin?
- Onu engelleyebilir misin?
Bu önlenebilirdi.
Bunun olmasını engelleyebilirdim.
Onun olmasını önlemeye çalıştım.
Bunu önlemeliyiz.
Tom, bunun olmasını önlemeye çalıştı.
veya engellemenin bir yolu var mı?
önlemenin bir yolu ise yok
Bu önlenemez bir hastalıktır.
Bunun olmasını nasıl engelleyebilirim?
Bunu önleyemezdim.
O savaşı önlemeliydi.
Orman yangınların önlemeye çalışıyoruz.
Hastalığı önleyebilir miyiz?
Onu nasıl önleyebiliriz?
Bunun olmasını önleyemedim.
Bunun olmasını önleyemiyorum.
Tom'un ölümü önlenebilirdi.
Lâkin hepsi önlenebilirdi.
Ne pahasına olursa olsun, savaşı önlemeliyiz.
Belki bunun olmasını engelleyebilirdik.
Bunun tekrar vuku bulmasının önüne nasıl geçeriz?
Tom savaşın çıkmasını önlemek zorundaydı.
Bu tür bir olayın tekrarlanmasını önlemeliyiz.
Bu önlemler hastalığın yayılmasını önleyebilir.
Hızlı nüfus artışını önlemeliyiz.
Bu durumu nasıl önleyebilirdik?
Bunu önlemek için elimden geleni yaptım.
Sanırım o kaza önlenebilirdi.
ama bu onu yine engelleyemiyor
O önlenebilirdi.
Kırışıklıkları nasıl önleyeceğini bilmek istiyor musun?
Çok dikkatsiz olmasaydın kazayı önleyebilirdin.
Bunu önleyebilseydim önlerdim.
Kim mani olabilir ki?
Saltanovka'da Bagration'ın İkinci Ordusu'na saldırdı, ancak kaçışını engelleyemedi
Mümkün olan tüm yollarla bir savaşı önlemeliyiz.
Önleyemedim.