Examples of using "способа" in a sentence and their turkish translations:
Başka yolu yok.
Başka yolu yok mu?
engellemenin ise zaten bir yolu yok
Bunu doğrulamak için bir yolun yok.
Tamam, iz sürmek için iki yol var.
önlemenin bir yolu ise yok
Bunu yapmanın iki yolu var.
Güne başlamanın daha iyi bir yolu yok.
Bunu yapmak için başka bir yol bilmiyorum.
Tom'un bilgiyi doğrulayacak hiçbir yolu yoktu.
Bunu çevirmenin bir yolu yok.
Helikoptere işaret vermek için iki seçeneğimiz var.
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...
Bunu sana anlatmanın başka yolunu bulamadım.
Sigal bunu yapmanın üç yolu olduğunu söylüyor:
Söylemek için hiçbir yolum yok.
Tom'u onu yapmaktan vazgeçirmenin bir yolunu bilmiyorum.
Bu metodun avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Binlerce yıldır çözülemeyen Da Vinci'nin şifresini burada çözecek halimiz yok
Sanırım bu onu yapmak için en iyi yol.