Examples of using "питьевой" in a sentence and their turkish translations:
Bizim içme suyumuz yok.
Tom şişeyi içme suyuyla doldurdu.
yaşam koşullarını arttırma şansı olabilir.
Hiç içme suyumuz yoktu.
The Great Lakes içme suyu sağlar.
Ne kadar içme suyumuz kaldı?
Su içmeye acilen bir ihtiyaç vardır.
Tenis kortu yanında bir çeşme var.
Biz biraz içme suyu bulmadıkça bu adada yaşayamayız.
Hiç içme suyumuz kalmadı.
İçme suyunda klor, kurşun ya da benzer kirletici madde bulunması mümkün.