Examples of using "обеспечит" in a sentence and their turkish translations:
Tom ihtiyacınız olan her şeyi size sağlayacaktır.
Tom'un karısı onun için bir mazeret temin edecektir.
Bizi dış ögelerden en iyi ne koruyabilir?
Bu ilaç sana iyi bir gece uykusu sağlayacak.
Mavi hayalet gösterisinin seneye de gerçekleşmesini garanti ediyor.