Examples of using "лучшую" in a sentence and their turkish translations:
Onlar en iyisini istiyor.
Hangisi bize en iyi korumayı sağlar?
En iyi oyununu getir.
Bizi dış ögelerden en iyi ne koruyabilir?
evde ve toplum içinde daha iyi bir faaliyet ve iklimi değişen
Tom Mary'nin en iyi arkadaşına aşık.
Uzmanlar henüz en iyi kitabı seçmediler.
Hayatımda aldığım en iyi yardım;
Aslında bu, birçoğumuzun neden başka bir hayata inandığımızın da cevabı.
Tom "En İyi Erkek Performansı" ödülünü kazandı.
Mary "En İyi Kadın Performansı" ödülünü kazandı.
O en iyi giysilerini giydi ve dışarı çıktı.
Mary en iyi yemek takımlarını o dolapta tutar.
Sen en iyisi seçildin.
Bunu başarmanın tek yolu dünyayı iyileştirmek,
Tom en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında oskar kazandı.
Tom günün çoğunu yerel bir dergi için bir makale yazarak geçirdi.
O daha iyi bir iş bulabilmek için İngilizceyi pratik yapıyor.
En iyi arkadaşınızın adı nedir?
En iyi arkadaşına aşık oldu.
O en iyi arkadaşına aşık oldu.
Eğer durum düzelmezse, önlem almak zorunda kalacağım.
Antalya film festivaldinde Kemal Sunal en iyi erkek oyuncu ödülünü almıştı
O, en iyi arkadaşına aşık.
En iyisini istedim.
Bu daha iyi olabilir, ancak daha da kötüsü olabilir.
Sen oraya gitmeseydin işler daha iyi sonuçlanabilirdi.