Translation of "красоте" in Turkish

Даже луна завидовала её красоте.

Ay bile onun güzelliğini kıskandı.

И давайте немного поговорим о красоте.

Biraz güzellik hakkında konuşalım.

Мария высокого мнения о своей красоте.

Mary, güzelliği konusunda kendini beğenmiştir.

Очарование Киото состоит в красоте его старинных храмов.

Kyoto'nun çekiciliği eski tapınaklarının güzelliğinden oluşur.

- Ей недостаёт чуткости к красоте.
- У неё нет чувства прекрасного.

Onun güzellik duygusu yoktur.

Ум женщины - в её красоте, красота мужчины - в его уме.

Kadın aklısı güzelliğinde, erkek güzelliği aklında