Examples of using "исключением" in a sentence and their turkish translations:
Avustralya bir istisnaydı.
Tom bir istisnaydı.
Avustralya istisna değildi.
dışlamak için hariç,
çiftleşme dönemindeki dişiler hariç.
O hariç hepimiz gittik.
Çakan şimşeklerin dışında artık ortalık zifiri karanlık.
Biri hariç tüm işçiler eve gitti.
Portekiz bir istisna değildir.
Birkaç hata hariç bu iyi bir kitaptı.
Tom hariç bütün aile sessizce TV izliyordu.
Kız kardeşimden başka, ailem televizyon izlemez.
Burası dışında, çok basit değil.
Artık yıllar dışında şubat sadece 28 gün çeker.
Son iki bölüm hariç, kitabı oldukça beğeniyorum.
Tom hariç hepimiz Mary'nin suçlu olduğunu düşündük.
Onlar, saç rengi hariç aynı görünüyorlar.
Tom, Cumalar hariç, çalışmak için her zaman kravat takar.
Kutup bölgeleri hariç, tuzlu okyanus suyu nadiren donar.
ama bu sefer sadece Çin'in hikayesi değil.
Ebeveynlerinden başka hiç kimse onu çok iyi tanımıyor.
Bizimki hariç caddemizdeki her ev maviydi.
Kimse John ve Dick dışında partiye gelmedi.
Ben salonun soğuk olması dışında konserden zevk aldım.
Pazartesi hariç her gün özgürüm.
Kediler hariç, hayvanları severim.
Tom hariç herkes güldü.
- O, lahana hariç tüm sebzeleri seviyor.
- Lahana dışında tüm sebzeleri sever.
Cumartesi ve pazar günleri, Arap ülkeleri ve İsrail hariç birçok ülkede hafta sonu olarak belirlenmiştir.