Examples of using "инцидент" in a sentence and their turkish translations:
Olay gece yarısı gerçekleşti.
O küçük bir kazaydı.
Bunların yanı sıra bilimsel olarak kanıtlanmış bir olay var
Ben olayı açıklayacağım.
- Olayın meydana geldiği yer burası.
- Burası olayın meydana geldiği yer.
Bu, olayın olduğu yerdir.
günümüzde ise bundan 25 yıl önce bir olay meydana geldi
O yıllarda görülmemiş bir olay var
- Kaza onun şöhretine zarar verdi.
- Bu olay onun ününü zedeledi.
Bir tek açıklamada mı kalmıştı bu olay
Olay onun hafızasına kazınmıştı.
Onun konuşması sırasında garip bir olay oldu.
Gece yine de tırnak kesmek bir olaydı fakat
Demek ki olayımız o küçücük virüs değilmiş
Olay, Davout'un tümgeneralliğe terfi etmesini hızlandırdı ...
böyle bir adam nasıl başkan olabilir? akıl alır bir olay değil kesinlikle!
Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır.