Examples of using "захотела" in a sentence and their turkish translations:
Benimle buluşmak istedi.
Benimle dans etmek istemedi.
O, onun odadan ayrılmasını istemiyordu.
Tom'la birlikte yaşamak istemezdim.
Benimle dans etmek istemedi.
Tom Mary'nin şarkı söylemesini istedi ama o istemedi.
Eğer o istese mutlu olabilir.
Onun kalmasını istedi fakat o istemedi.
Tom Mary'nin kalmasını rica etti, ama o istemedi.
Jane bir külah dondurma istedi.
O bunu yapmak istemedi.
Tom Mary'nin cevap vermek istemediği birkaç soru sordu.
Kitabı satmak istemedi.
Mary giyinirken diğer tarafa bakmamı istedi.
Ona ne olduğunu sordum ama o bana anlatmak istemedi.
Tom gitmek için kalktı fakat Mary onun geri oturmasını istedi.
Ona ne olduğunu sordum ama o bana anlatmak istemedi.
Tom Mary'nin cevap vermek istemediği birkaç soru sordu.
Tom, Mary'ye her şeyi açıklamaya çalıştı ama o dinlemedi.