Examples of using "заработать" in a sentence and their turkish translations:
Para kazanmak için kolay bir yol.
Biz biraz para kazanabiliriz.
Onlar para kazanmak istiyorlardı.
- Ali ekmeğinin peşinde.
- Ali geçim derdinde.
Daha çok para kazanmak istiyorum.
Bunlar kendi geçimlerini sağlamaları için bir imkân.
Kötülük yapmadan da para kazanılabilir.
O para kazanmak için her şeyi yapacak.
Para kazanmak için her şeyi yaptılar.
Tatlı satıyor, ki biraz para kazanabilsin.
Tom çabucak çok para kazanmak istedi.
Piyango kazanmak, para kazanmanın kolay bir yoludur.
Tom sadece biraz daha para kazanmak istiyordu.
- Yaşamımı kazanmak için şarkı söylüyorum.
- Geçimimi sağlamak için şarkı söylüyorum.
Hayatında bir amacı var, para kazanmak.
Nasıl çok para kazanabileceğimizi biliyorum.
Kişisel bilgisayar satın almak için para kazanmak zorundayım.
Güvenin, kazanılması çok zor ama kaybedilmesi çok kolaydır.
Tom yeni bir trompet almak için yeterli para kazanmaya çalışıyor.
Kendime bir bilgisayar satın alabilmem için para kazanmam gerekiyor.
Ne kadar para kazanmak istersin?
Tom'un büyük ailesini desteklemek için yeterli para kazanması kolay değildi.
Ama daha az risk ya da ceza ile sahtelerini internette satarak
Ben çok para kazanmak istiyorum.
Tom bir sürü para kazanmak istedi.
Paslı metal olması özellikle kötü. Tetanos böyle kapılır, pasta bulunur.
Eğer para kazanmak için buradaysan, Amerika bulunmak için hoş bir yer.
Tom borsada çok para kazanma şansı olduğunu düşündü.
Tom Boston'da geçimini sağlamakta zorluk çekti.
Esas olarak bir stüdyo müzisyeni olarak çalışsam da, fazladan para kazanmak için biraz sokak çalgıcılığı yaparım.