Examples of using "зала" in a sentence and their turkish translations:
saygı duymayan bir gösteri hazırladım.
Toplantı odasının kapısı açık.
Kalabalık konferans salonunu boşalttı.
Bu yüzden, bugün bu odadan ayrıldığınızda,
mahkeme görevlisini aşağılamış
Sihirbaz, seyircilerden bir gönüllü istedi.
Tom muhabirler tarafından çevrilmiş mahkeme salonundan çıktı.
Konuşmacının sesi kolayca tüm salon boyunca duyulur.
Tersini, konser salonunun üç blok ötesinde yaşayan bir insanı düşünün.
Tom'un oditoryumu terk ettiğini gördüm.