Translation of "жевать" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "жевать" in a sentence and their turkish translations:

- Мне нравится жевать табак.
- Я люблю жевать табак.

Tütün çiğnemeyi severim.

жевать людей сзади

arkasından insanları çiğnemesi

Мне трудно жевать.

Çiğneme sorunum var.

- Когда вы жуете, болит?
- Тебе больно жевать?
- Вам больно жевать?

Çiğnerken dişin ağrıyor mu?

Том перестал жевать жевачку.

Tom sakız çiğnemeyi kesti.

Мэри взяла банан, очистила и начала жевать.

- Mary bir muz aldı, kabuğunu soydu ve çiğnemeye başladı.
- Mary muzu aldı, kabuğunu soydu ve yemeye başladı.
- Mary bir muz aldı, kabuğunu soydu ve bir ısırık aldı.

У многих перуанцев есть привычка жевать листья коки.

Birçok Perulunun koka yapraklarını çiğneme adeti vardır.

Я не могу жевать. У меня нет зубов.

Çiğneyemem. Dişlerim yok.