Examples of using "перестал" in a sentence and their turkish translations:
Kar yağması durdu.
Telefon zil çalmayı durdurdu.
O, ağlamayı kesti.
Tom ağlamayı durdurdu.
- Gülmeyi kesti.
- Gülmeyi bıraktı.
- Gülmez oldu.
Tom konuşmayı kesti.
Bebek ağlamayı kesti.
Tom tartışmayı durdurdu.
Tom nefes almayı durdurdu.
Tom alkışlamayı durdurdu.
Tom kazmayı durdurdu.
Tom yemek yemeyi durdurdu.
Tom dövüşmeyi durdurdu.
Tom gülmeyi durdurdu.
Tom oynamayı durdurdu.
Tom titremeyi durdurdu.
Tom bağırmayı durdurdu.
Tom gülümsemeyi durdurdu.
Tom yazmayı durdurdu.
Tom yazı yazmayı durdurdu.
Tom şarkı söylemeyi durdurdu.
- Bill sigarayı bıraktı.
- Bill sigarayı kesti.
Kazmayı bıraktım.
Bu monitor çalışmayı durdurdu.
Bilgisayar çalışmayı durdurdu.
- Laptop çalışmayı durdurdu.
- Dizüstü bilgisayar çalışmayı durdurdu.
Telefon bozuldu.
Tv çalışmayı durduruyor.
Gülümsemeyi durdurdum.
Bebek ağlamayı kesti.
Ona endişe etmekten vazgeçmesini söyle.
- Tom'a söyle, ağlamayı bıraksın.
- Söyle Tom'a, ağlamasın artık.
Bir anda etrafa bakmayı bıraktım.
- Yağmur yağışı durdu.
- Yağmur durdu.
- Yağmur kesildi.
- Yağmur dindi.
Bir saat önce kar yağışı durdu.
O, gazete okumaktan vazgeçti.
Radyo dinlemeyi durdurdum.
Yağmur durdu.
Televizyonum bozuldu.
Tatlı yemeği bıraktım.
Bak Tom, yağmur kesildi!
Ben hemen gülmeyi durdurdum.
Tom aniden gülmeyi kesti.
Kahve içmeyi bıraktım.
Tom ilacını almayı bıraktı.
"Yağmurun durup durmadığını merak ediyorum." "Umarım öyle olur."
- Yağmur durmuştu.
- Yağmur durdu.
- Yağmur kesildi.
- Yağmur dindi.
O radyo dinlerken durdu.
Tom haplarını almak için durdu.
Benim telefonum çalışmayı durdurdu.
Et yemekten vazgeçtim.
Tom kitabı okumayı durdurdu.
Tom onu yapmayı durdurdu.
Onu yapmayı durdurdum.
Tom sakız çiğnemeyi kesti.
Bilgisayarım aniden çalışmayı durdurdu.
Neden durdurmamı istiyorsun?
Ustanın resim çizmeyi bıraktığıda söylenir
Keşke yağmur yağmasa.
Ben futbol oynamayı bırakıyorum.
Ben gitar çalmayı bıraktım.
Yağmur kesildi, pencereyi açabilirsin.
Tendlere yetişmekten vazgeçtim.
Benim bilgisayarım artık çalışmaz.
Oradan et satın almaya son verdim.
Ben gazlı içecekleri içmeyi durdurdum.
Çocuk ağlamayı durdurdu ve sakinleşti.
- Fadıl ilacını almayı bıraktı.
- Fadıl ilacını almayı durdurdu.
Tom bunu yapmayı bırakmadı.
Tom henüz ağlamayı bırakmadı.
Tom kiliseye gitmeyi bıraktı.
ta ki işe yaramayana kadar,
Sigara içerdi fakat artık içmiyor.
Gülmeyi bıraktım.
Köpek havlamayı durdurdu.
Tom'a endişelenmemesini söyleyin.
Tom konuşmayı durdurdu ve yemek yemeye başladı.
Sigarayı bıraktı.
Seyirci alkışlamayı bıraktı.
O neden ordu hakkında konuşmak için durdu?
Sonunda yağmur durdu.
Ken konuşmayı durdurdu ve yemek yemeğe başladı.
Tom'a bana bakmayı durdurmasını söyle.
Tom'a canımı sıkmaktan vazgeçmesini söyledim.
- O, aniden konuşmayı kesti.
- Bir anda dut yemiş bülbüle döndü.
Tom'a aylak aylak dolaşmayı bırakmasını söyle.
Yağmur durur durmaz tenis maçı devam etti.