Examples of using "духами" in a sentence and their turkish translations:
O ruhlarla konuşabilir.
Alice hoş kokulu bir parfüm kullanıyor.
Efsaneye göre bu ormanda bir zamanlar hayalatler varmış, o yüzden de insanlar girmezlermiş.
İsa on iki öğrencisini yanına çağırıp onlara kötü ruhlar üzerinde yetki verdi. Böylece kötü ruhları kovacak, her hastalığı, her illeti iyileştireceklerdi.