Examples of using "дал" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir söz verdi.
Onu sana kim verdi?
Bunu ona kim verdi?
O onu bana verdi.
Bunu sana kim verdi?
Kediye biraz süt verdi.
Bunu sana kim verdi?
Tom bunu bize verdi.
Tom onu bana verdi.
Bunu onlara kim verdi?
Sana bir kitap verdim.
O bana bir elma verdi.
Sana söz verdim.
Tom onu Mary'ye verdi.
Kim sana izin verdi?
Onları sana kim verdi?
Bana verdiğin kitap çok ilginç.
Bunu bize kim verdi.
Bunu ona kim verdi?
Bunu bize kim verdi?
Bunu ona kim verdi?
Bunu sana kim verdi?
Onu sana veren kişi Tom muydu?
Tom belirsiz bir cevap verdi.
Öğrenci doğru cevabı verdi.
Tom kediye biraz süt verdi.
- Tom Mary'ye silah verdi.
- Tom silahı Mary'ye verdi.
O onu bana verdi.
Dün onu sana verdim.
Dün onu ona verdim.
o koltuğu kapıvermişti
Tom söz verdi.
Emri kim verdi?
Ben söz verdim.
Dün onu onlara verdim.
Dün onu ona verdim.
O ona yeni bir isim verdi.
Bunu onlara vermedim.
Bunu ona vermedim.
Bunu ona vermedim.
Bana söz verdi.
Bize hayat veren Allah, aynı zamanda bize ahlak da verdi.
Tom eskisini bana verdi.
Bu cüzdanı sana kim verdi?
Tom sana bir şey verdi mi?
Onu onlara verdim.
O, bana bir parça iyi öğüt verdi.
Tom sana bir şey verdi mi?
Tom köpeğine bir kemik verdi.
Ona adresimi verdim.
Tom'a senin adresini verdim.
Tom sözlüğü sana vermedi mi?
Tom bana bir şey verdi.
- Bu zarfı sana kim verdi?
- Bu zarfı size kim verdi?
O paketi sana kim verdi?
Sana numaramı kim verdi?
Tom bana adresini verdi.
Sana yeterince zaman verdim mi?
Tom sana karşılık olarak ne verdi?
Tom size hangi tavsiyeyi verdi?
Tom bana bu kitabı verdi.
Ben ona adresini verdim.
Tom bana bir şey vermedi.
Tom bize bir şey vermedi.
Tom onu sana neden verdi?
Onu sana ne zaman verdim?
Babam bana çok para verdi.
Tom Mary'ye biraz faydalı bilgi verdi.
Tom bize çok para verdi.
Bu arabayı sana kim verdi?
Bu telefonu sana kim verdi?
Ben sana yeterli para verdim mi?
Tom bana numarasını verdi.
Tom Mary'ye numarasını verdi.
Bana bunu veren kişi Tom'dur.
Doktor onu ona verdi.
Doktor ona ilaç verdi.
Tom bana bir kalem verdi.
Yaşlı adam ona küçük bir bebek verdi.
Asker bana su verdi.
O, bana misilleme yaptı.
O bana bir parça tavsiye verdi.
Hızlı bir yanıt verdi.
Ona bir kitap verdim.
O, köpeğe bir kemik verdi.
O, çocuğa bir oyuncak verdi.
Onlara kitap verdim.
Amcam bana bir kitap verdi.
- O bana bir fırsat verdi.
- O bana bir imkân sağladı.
O bana bir elma verdi.
- Tom, öğretmene bir elma verdi.
- Tom öğretmene bir elma verdi.
O, kediye süt verdi.
Onu anneme verdim.
Ona biraz şekerleme verdim.
Tom Mary'ye bir şişe uzattı.