Examples of using "заходить" in a sentence and their turkish translations:
Mağaraya gitmekten korktum.
Öğrenciler öğretmenler odasına giremez.
- Mutfağa girmemelisin.
- Mutfağa gelmemelisiniz.
Tom mağaraya girmekten korkuyor.
O odaya giremezsin.
Ne zaman istersen bana ziyarete gelebilirsin.
Tom mağaraya girmekten çok korkuyor.
Tom mağaraya girmek istemedi.
Tom bana o odaya gitmememi söyledi.
Bu odaya giremezsin.
Tom bana mağaraya gitmememi söyledi.
Onlara davetiyesiz gitmek benim için zordur.
Tom onun yatak odasına gitmememi söyledi.
köşeden gelmesini izlerken
15 dakika içinde varıyor olacağız.
Oğlanlar kızların yurtlarına giremezler.
Tom insanların evine girmesine izin vermez.
Güneş batmak üzeredir.
Mağaraya girmekten korkmuyorum.
Efsaneye göre bu ormanda bir zamanlar hayalatler varmış, o yüzden de insanlar girmezlermiş.