Examples of using "Никакого" in a sentence and their turkish translations:
baskı uygulamıyor
Kesinlikle hiçbir risk yok.
- Hiçbir şey anlamsız değildir.
- Anlamı olmayan bir şey yoktur.
Herhangi bir ev, hiç olmamasından daha iyidir.
- Hiç kendine saygınız yok mu?
- Sizin hiç kendinize saygınız yok mu?
- Senin hiç kendine saygın yok mu?
ses tellerine hiçbir zarar vermemiş.
Dörtten önce bira yok.
Burada hiç bira yok.
Çünkü denge sistemi diye bir şey yok.
önlemenin bir yolu ise yok
Size hiçbir zarar gelmeyecek.
Fırtına hiçbir hasara neden olmadı.
Şüphe yoktur.
Bunun herhangi bir anlamı yok.
Bu hiç de mantıklı değil.
Ben hiçbir koku alamıyorum.
- Hiç çözüm yok.
- Hiçbir çözüm yok.
Daha fazla bisküvi yok!
Açıklamam yok.
Onu yapmanın anlamı yok.
Tom hiç zarar vermiyor.
Onlar hiçbir açıklama yapmadı.
Hiçbir şey mantıklı değil.
Tek bir çıkış yolu görmüyorum!
Hiç seçeneğim yok.
Tom şiddet istemiyordu.
Tom dikkat etmiyor.
Hiçbir benzerlik görmüyorum.
Tom herhangi bir cevap almadı.
- Hiç baskı hissetmiyorum.
- Üzerimde hiç baskı hissetmiyorum.
Onun sizinle bir ilgisi yok.
Bunun sizinle bir ilgisi yok.
Bizim o konuda yapacak hiçbir şeyimiz yoktu.
Burada olmaya hakkın yok.
Bunun seninle bir ilgisi yoktu.
Beni tamamen görmezden geldin.
Burada kalma isteğim yok.
Senin bununla bir ilgin yok.
Sizinle bir ilgisi yok.
Bunun Tom'la bir ilgisi yok.
- Tom Mary'ye hiç dikkat etmedi.
- Tom, Mary'ye hiç dikkat etmedi.
Aslında bir planımız yok.
Bu lanet olası hiç mantıklı değil.
Onun hakkında gizli bir şey yoktu.
O hiçbir ahlaki değere sahip değil.
Tom'un şansı olmayacak.
Tom bana herhangi bir seçenek bırakmadı.
- Onun bir anlamı bile yok.
- O, bir anlam bile ifade etmiyor.
Onun hiç kurşun kalemi yoktu.
Sana herhangi bir ilaç vermeyeceğim.
Olanla ilgili yapacak bir şeyim yoktu.
Tom'dan kimseye zarar gelmez.
Oraya tek başıma gitmeye hiç niyetim yok.
- O herhangi bir anlam ifade etmiyor.
- O saçmalık.
- Bu saçma.
- Bu saçmalık.
Ounu yapmak için herhangi bir arzum yoktu.
fakat ortada radyasyon yoktu. Buradan da
Onun benimle ilgisi yok.
Onun meseleyle hiçbir ilgisi yok.
Onun bununla ilgisi yok.
Tom çok konuşan ve az iş yapan biridir.
Bunun onunla ilgisi yok.
Onunla bir ilgim yok.
Bu konu ile bir ilgim yok.
Kazayla bir ilgim yoktu.
Onunla alâkam yok.
Bunu yapmaya hakkın yok.
Tom'un skandalla bir ilgisi yoktu.
O bana hiç dikkat etmiyor.
O bana hiç dikkat etmiyor.
Onun bizimle ilgisi yoktu.
Onun benimle ilgisi yoktu.
İçecek bir şey kalmadı.
Bunun onunla bir ilgisi yok.
Bilime hiç ilgi göstermez.
Bununla bir ilgim yoktu.
Tom'un onunla bir ilgisi yoktu.
Tom'un bununla ilgisi yok.
Hasta, tedaviye yanıt vermedi.
Skandalla hiçbir ilgim yok.
Bunun onunla bir ilgisi yok.
- Benim için hiç fark etmez.
- Benim için hiç önemli değil.
Benim onunla bir ilgim yoktu.
Bunu çevirmenin bir yolu yok.
Sevgisiz yaşamın hiç anlamı yoktur.
Tom tamamen beni görmezden geldi.
Bunun bizimle bir ilgisi yok.
Bunun onlarla bir ilgisi yok.
O ona dikkat etmedi.
Tom bana hiç dikkat etmiyor.
Tom'un çocuk kaçırmakla ilgisi yoktu.