Examples of using "выбора" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir seçenek yoktur.
Tercihin yok.
Başka seçenek yok.
Bir seçim olmayacak.
Bize bir seçenek verilmedi.
Bana seçenek bırakmadın.
Bana seçenek bırakmıyorsun.
Bana seçenek bırakmadın.
Ne yazık ki herhangi bir seçeneğin yok.
Başka seçeneğin olmayacak.
Başka seçeneğin yok.
Ona hiç şans vermedim.
Ona hiçbir şans vermedim.
Onların bir seçeneği yoktu.
Seçeneğin yoktu.
Sana bir seçenek vermedim.
Onlara hiçbir şans vermedim.
Seçeneğim yok.
Onun seçeneği yok.
Seçeneği yok.
Seçeneğimiz yok.
Onların seçeneği yok.
Seçeneğin yok.
Başka seçenek yoktu.
Tom'un seçeneği yok.
Korkarım ki bir seçeneğim yok.
Bize fazla seçenek tanımadı.
Çok seçeneğimiz yok.
- Tom size çok seçenek bırakmadı.
- Tom sana fazla seçenek bırakmadı.
Başka seçimimiz yok.
Tom'un başka seçeneği yoktu.
Tom beni seçeneksiz bıraktı.
Tom'un seçeneği yoktu.
Tom'a hiçbir alternatif sunmadım.
Hiç seçeneğim yoktu.
- Başka bir seçeneğim yok.
- Benim herhangi bir başka seçeneğim yok.
Benim seçme hakkım var.
Bu bize başka seçenek bırakmıyor.
Hiç seçeneğim yok.
Seçeneğim olmadığını görüyorum.
Sanırım alternatifimiz yok.
Seçeneğin yoktu.
Üzgünüm ama başka bir seçenek yok.
Korkarım seçeneğimiz yok.
Korkarım ki seçeneğim yok.
Başka şansım olmayacak.
Onlar bana bir seçenek vermedi.
Hiç seçeneğim yok sanırım.
Tom'un bir seçeneği olmayacak.
Hiç seçeneğim yok.
Ben çok seçenek görmüyorum.
- Tom'un çok seçeneği yok.
- Tom'un fazla seçeneği yok.
Seçeneğimiz yoktu.
Tom Mary'ye bir seçenek vermedi.
Onlara bir seçenek vermedim.
Ona bir seçenek vermedim.
Başka seçeneğim yok.
Bizim sadece seçeneğimiz yok.
Bizim gerçekten bir seçeneğimiz yok.
Çünkü başka bir seçenekleri yok.
Başka seçeneğimiz yoktu.
Bana başka seçenek bırakmadın.
Seçeneğim olmayabilir.
Bana başka bir seçenek vermedin.
Bana çok fazla seçenek vermiyorsun.
Sadece iki tercih hakkın var.
Aslında bizim bir seçeneğimiz yok.
Tom'un hiçbir seçeneği olmayabilir.
Tom bana fazla seçenek bırakmadı.
Tom bana herhangi bir seçenek bırakmadı.
Tom'un başka seçeneği yoktu.
O zaman başka seçeneğim yoktu.