Translation of "выживать" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "выживать" in a sentence and their turkish translations:

Я умею выживать в одиночку.

Tek başıma hayatta kalabilirim.

- Как мы выживем?
- Как мы будем выживать?

Nasıl hayatta kalacağız?

Этот механизм позволял историям выживать и продолжаться в веках.

Bu şekilde hikâyeler hep hayatta kaldı ve hayatta kalmaya da devam edecek.

Зная, что его войскам придётся выживать в этом бедном регионе,

Birliklerinin yaşamak için mücadele edeceğini bilmek bu fakir bölgedeki topraklardan

Когда город вторгся в пределы леса, где они обитали, леопарды научились выживать на улицах.

Şehir, ormandaki evlerinin etrafını sardıkça... ...sokaklarda hayatta kalmanın yollarını öğreniyorlar.