Examples of using "позволял" in a sentence and their turkish translations:
Çocuk birinin onu beslemesine izin vermeyi reddetti.
Sis onun çok uzağı görmesini engelledi.
Senin yerinde olsam Tom'un onu yapmasına izin vermezdim.
Bu şekilde hikâyeler hep hayatta kaldı ve hayatta kalmaya da devam edecek.
Tom Mary'nin kasasında ne olduğunu görmesine izin vermedi.
İnsanların seni böyle kullanmasına izin vermemelisin.
Babası onun arkadaşları ile kasabaya gitmesine asla izin vermedi.