Examples of using "возможностей" in a sentence and their turkish translations:
Geleceğin olasılıklarla dolu.
...bize gösteriyorlar.
Yaşam fırsatlarla doludur.
Çok fırsatın vardı.
- Eline epey fırsat geçmişti senin.
- Karşına çok fırsat çıkmıştı.
Ben çok fırsat kaçırdım.
Biz birçok olasılıkları tartıştık.
Hep birlikte ihtimal tasarımlarını içeriyorlar.
kadınlar ve kızlar müthiş bir çözüm ihtimali.
İngilizce kullanmak için az fırsatımız var.
İmkânlar çok fazladır.
sonsuz ihtimalin, sonsuz yaratıcılığın alanına,
Almanca konuşmak için çok az fırsatımız var.
Tom'un bunu yapmak için birçok fırsatı vardı.
İşi elimden geldiğince yapacağım.
Harika, önümüzde bir sürü hayatta kalma fırsatı olacak
Bir sürü keşif şansımız var,
Elimden geldiğince yaşatmaya çalışıyorum.
İmkanlar sonsuzdur.