Examples of using "Приятно" in a sentence and their turkish translations:
Bu senin için hoş mu?
O zevk bana ait.
Tanıştığımıza memnun oldum.
Seninle tanışmak çok güzel.
Oldukça hoş.
O güzel kokuyor.
Bunu duymak güzel.
- Ne kadar güzel!
- Ne hoş!
Evde kalmak çok güzel.
- Sizinle konuşmak güzeldi.
- Seninle konuşmak güzel.
Seninle konuşmak güzeldi.
- Seni tekrar görmek güzel.
- Sizi tekrar görmek güzel.
Onun tarafından hoş bir şekilde şaşırdım.
Güzel kokuyorsun.
Sesi dinlemek için hoş.
İyi yüzmeler.
Geri dönmek güzel.
Tom memnundu.
Güller güzel kokar.
O zevkliydi.
Hoş bir sürpriz olmasını bekleyin.
Kuşların şarkısı hoş.
Ben çok memnunum.
Mum güzel kokuyor.
Tom memnun olacak.
Bu çok güzel hissediyor.
Bu beni memnun ediyor.
Biz gerçekten memnunuz.
Tom memnun oldu gibi görünüyor.
Tom memnun görünüyor.
Hoşlanacağını düşündüm.
- Bence senin için hoş bir sürpriz olacak.
- Bence sizin için hoş bir sürpriz olacak.
Seninle çalışmak bir zevkti.
Hoşlanacağını düşündüm.
Sizi tekrar görmek güzeldi.
- Tanıştığımıza memnun oldum.
- Çok memnun oldum.
Sizinle sohbet etmek güzeldi.
Seni görmek her zaman çok hoştur.
Seni yeniden görmek çok hoş.
Ağacın altında uyumak hoştur.
Oldukça hoştu.
Gerçekten memnundum.
Bu eğlenceli ve heyecan verici.
Bir şey güzel kokuyor.
Seninle tanışmak bir zevkti, Tom.
Tom çok memnun olacak.
Ne iyi ettin de geldin.
Markku hoş bir biçimde şaşırmış gibi görünüyordu.
Sizi tekrar görmek bir zevk.
Gerekli hissetmek güzeldir.
Tom'la çalışmak keyiflidir.
Onunla konuşmak keyif verici.
Mary göze oldukça hoş.
Bunu duymak gerçekten güzel.
Tom memnun olurdu.
Tom'a hoş bir sürpriz oldu.
- Seninle tanıştığıma memnun oldum.
- Seninle tanışmak hoştu.
Takdir edilmek güzel.
Sizi tekrar görmek güzel.
Tom gerçekten memnun olacaktır.
Tanıdık bir sima görmek güzel.
Herkesi tekrar görmek çok hoş olacak.
Seninle tanışmak hoştu.
Burada seninle tanışmak hoştu.
Güzel kokuyorsun.
Değişmediğini görmek güzel.
Seninle çalışmak her zaman bir zevkti.
yine çok zevkliydi
Bay Norton'la birlikte çalışmak güzel.
Sizinle konuşmak bir zevkti.
Bu bir zevkti.
- O çiçek güzel kokuyor.
- Bu çiçek tatlı kokuyor.
Tom'un memnun olacağını düşündüm.
Tom'la konuşmak her zaman bir zevk.
Tom'la güzel bir akşam yemeği yedin mi?
Sizinle çalışmak güzeldi.
Onunla sohbet etmek güzeldi.
O zevk bana ait.
Bunu duymak çok güzel.
Ağrının azalması her zaman iyidir.
O iyi.
- Tadı güzel mi?
- Lezzetli mi?
Seni bu kadar mutlu görmek güzel.
Burada bir şey güzel kokuyor.
Bu kır çiçeklerinden hoş bir koku yayılıyor.
Bu oda çalışmak için keyifli.
Seninle konuşmaktan zevk aldım.
Sabahları erken kalkmak iyidir.
Tom'la konuşmak güzeldi.
Seninle tanışmak çok hoş.
Beğenilmek çok güzel.
Tom Mary'nin memnun olduğunu söyledi.
- Tanıştığımıza memnun oldum.
- Seninle tanıştığıma memnun oldum.
- Seninle tanıştığıma çok memnun oldum.