Examples of using "слышать" in a sentence and their turkish translations:
Bunu duyduğuma sevindim.
Bunu duymak beni rahatlattı.
Bunu duyduğuma sevindim!
Bunu duymak güzel.
Sesinizi duyduğum için mutluyum.
Ben onu duymaktan usandım.
Senin daha iyi olduğunu duyduğuma sevindim.
Haberi duyduğuma memnun oldum.
Duyabiliyor musun?
Bunu duymak istemiyorum.
Bunu duymuş olabilirsin.
O, haberi duyduğuna memnun.
Onu duymak istemiyorum.
Seni duymuş olamaz.
Başarını duyduğuma memnun oldum.
İyileştiğini duyduğuma sevindim.
Bu biraz yangın alarmını duyup,
Bunu duyduğuma üzgünüm.
Onu dinlemekten bıktım.
Tom bizi duymuş olabilir.
Ben onu duyduğuma üzüldüm.
Onu duyduğuma memnun oldum.
Bunu duymak gerçekten güzel.
Siren sesi duymaya alışıyorum.
Mazeretlerini duymak istemiyorum.
O sözü duymak istemiyorum.
Onun hakkında bir şey duymak istemiyorum.
Başarını duyduğuma memnun oldum.
Onu duyduğuma çok üzgünüm.
Onu duyduğuma çok üzüldüm.
- Neredeyse onu duyamıyordum.
- Onu güçlükle duyabiliyordum.
Sesini duyduğuma memnun oldum.
Tom bunu duymak istemiyor.
Tom bunu duymak istemiyor.
İnsanlar bunu duymak istemiyor.
Tom onu duyduğuna memnun olacak.
Bunu duyduğuma gerçekten sevindim.
Bunu duyduğuma gerçekten sevindim.
Bunu duymak çok güzel.
Tom bunu duymak istemeyecek.
Bunu söylediğini duyduğuma sevindim.
Balığın duyabileceğini düşünüyor musun?
Onun hakkında bir şey duymak istemiyorum.
Başarınızı duyduğuma çok memnun oldum.
Tom'un kazanmadığını duyduğuma sevindim.
Ben parti hakkında duyduğum için çok mutluyum.
Onu dinlemekten bıktım.
Boşandığını duyduğuma üzüldüm.
Onun hakkında duymak istemiyorum.
Gerçeği duymak istiyor musun?
Tom'un hasta olduğunu duyduğuma üzgünüm.
Hiç şikayet duymak istemiyorum.
Onun sesini duyduğu için mutluydu.
Onlar hakkında duymak istemiyorum.
Onun hakkında duymak istemiyorum.
Onun hakkında duymak istemiyorum.
Tom onu duymaktan memnun olurdu.
Duymak istediğini duyuyor.
Tom'un yaralanmadığını duyduğuma sevindim.
Ben bu konuda daha fazla bir şey duymak istemiyorum.
Daha fazla özürler işitmek istemiyorum.
Daha yüksek sesle konuşun böylece herkes sizi duyabilir.
- Onun bekar olduğunu duymaktan dolayı mutluyum.
- Onun bekar olduğunu duyduğuma sevindim.
Ben bir daha asla onun adını duymak istemiyorum.
Tom onun hakkında duymak istemiyor.
Tom sadece bunu duymak istemiyor.
Bir sinestet, renkleri duyabilir ve sesleri görebilir.
Dersi açıkça duymak için önde oturdum.
Ben gerçeği istiyorum yalan duymayı değil.
Babanın vefat ettiğini duyduğuma üzüldüm.
Artık senin feryadını dinlemek istemiyorum.
Bunun hakkında bir sözcük daha duymak istemiyorum.
Her şeyi duyabiliyordum.
Yalanlarından herhangi birini duymak istemiyorum.
Eski erkek arkadaşların hakkında bir şey duymak istemiyorum.
Gerçeği duymak istiyorum.
Çoğu kez Japoncanın öğrenmesi zor bir dil olduğu söylenir.
Tom'un onu duyması gerektiğini sanmıyorum.
Tom'un bizi duyabilip duyamadığını merak ediyorum.
Hiç kimse işinin eleştirildiğini duymak istemez.
Senden tek söz duymak istemiyorum.
Tom'un onu duyduğuna mutlu olacağına eminim.
Tom telefonda Mary'nin sesini duyduğuna mutluydu.
Tom onu duyamadı ama Mary duyabildi.
Konuşmacıyı ne görebildim ne de duyabildim.
Hiç onun sahnede şarkı söylediğini duydun mu?
Bu konu hakkında artık konuşulanları duymak istemiyorum.
Tom Mary hakkında daha fazla bir şey duymak istemiyor.
Sesi dinlemek için hoş.
Ailesinin güvenli bir şekilde geldiğini duyduğuna sevindi.