Examples of using "Пациента" in a sentence and their turkish translations:
Doktor, hastayı muayene etti.
Hastanın hiç nabzı yok.
Doktor antibiyotiklerle hastayı tedavi etti.
Hastanın hayatı tehlike altında idi.
Hastanın ateşi yoktu.
Hemşire, hastasına aşık oldu.
Doktor hastanın nabzını kontrol etti.
Üç hasta dün gece öldü.
Bu hastanın hayatı tehlikede.
- Hasta, kardiyoloji servisine nakledildi.
- Hasta, kardiyoloji bölümüne transfer edildi.
Tedavinin ne kadar süreceği hastaya bağlı.
Doktor, hastanın davranışını gözlemlemeye devam etti.
Doktor, hastanın göğsüne bir steteskop yerleştirdi.
Doktor, hastayı muayene ediyor.
Doktor canlı hastayı morga gönderdi.
Hastanın durumu kötüleşti.
Hastanın nabız ve tansiyonu normal.
Hemşire hastayı hastanenin üst katına taşıdı.
elli beşinci saatte ilk hastasını kabul ediyor
- Bir hastanın konvülsiyonları olduğunda ne yapılmalı?
- Bir hastanın kasılmaları olduğunda ne yapılmalı?
- Bir hastanın çırpınmaları olduğunda ne yapılmalıdır?
Hasta hastaneden taburcu edildi.
ilaç arabasına gidiyor, ilacı alıyor ve hastanın yatağına yöneliyor.
Hastaneye kaldırılan kişi tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Bu doktora dış dünyayla bir bağlantı olduğunu gösterir.
Cerrah hastanın içinde bir şey unuttu.
Tabii bu uzman cerraha bağlı, ama kendi orada değil.
Hemşire, bu hastayı gözünüzün önünden ayırmayın.
Berbat safra kesesi ameliyatından sonra, hasta hem mecazi olarak hem de kelimenin tam anlamıyla, safra ile doluydu.
Doktor'un ümitsiz ifadesinden, hasta için kara haberleri olduğu açıktı.
Bir kömür madeninde yıllarca çalışmaktan hastanın akciğer dokusu hasar gördü.