Examples of using "умерли" in a sentence and their turkish translations:
Onların her ikisi de öldü.
Onun hem annesi hem de babası ölü.
Onlar genç öldü.
Onlar ölü değil.
Sonunda tüm hastalar öldü.
Tom'un ebeveynleri öldü.
İki erkek kardeş öldü.
- Onlar zaten öldüler.
- Onlar zaten öldü.
Ebeveynlerimin her ikisi de öldü.
Onun hem annesi hem de babası ölü.
İki dedesi de ölmüş.
Ebeveynlerimin her ikisi de vefat ettiler.
Onun anne ve babası öldü.
Herkes öldü.
Biz henüz ölmedik.
Onun anne ve babası öldü.
Tom bizim ölü olduğumuzu düşünüyor.
Tom'un ebeveynlerinin iksi de ölü.
- Onlar öldüler.
- Öldüler.
Onların her ikisi de öldü.
Havasız ölecektik.
Yangında dört aile öldürüldü.
Binlerce insan açlıktan öldü.
Su olmasa, askerler ölürdü.
- Hayvanlar birbiri ardına öldü.
- Hayvanlar birbiri ardına öldüler.
Çocuklarımın üçü öldü.
Onlar birbiri ardına öldüler.
Üç hasta dün gece öldü.
Tom ve Mary çocuksuz öldüler.
İşçilerin çoğu açlıktan öldüler.
Biz ikimiz hariç herkes öldü.
Annem ve babam ben çocukken öldüler.
Salgın hastalık sırasında binlerce insan öldü.
Ebeveynleri ölü olan bir çocuğa bir yetim denilir.
Onların ölme nedeni bu mu?
Babam ve annem öldü.
Onların hepsi öldüler.
Her iki asker öldü.
Hepsi öldü.
Onlar zaten öldüler.
Ebeveynlerim öldü.
Nasıl öldüler?
Tom'un anne ve babası 2013 yılında öldüler.
Birçok insan açlıktan ve hastalıktan öldü.
Tom ve ben henüz ölmedik.
Güneş olmasa hepimiz ölürüz.
Büyükbaba ve büyükannelerim ben doğmadan önce öldüler.
Hem annesi hem babası ölü.
Onlar ölmüş olmalı.
Anne ve babası ölen çocuklar "yetim" olarak adlandırılırlar.
Anne babam ben bebekken öldü.
Tom on üç yaşındayken Tom'un anne ve babası öldü.
aslında psikolojik olarak yıpranma ve daha erken yaşta ölme olasılığı
Tom'un anne ve babası, Tom on üç yaşındayken öldüler.
ve birçok kişi kendi hücresinde öldü.
Bazıları Osmanlı diye ölürken
O bana ebeveynlerimin ne kadar süre önce öldüğünü sordu.
Tom onunla ölmemizi istiyor.
Ölene dek mutlu yaşadılar.
Onların üçü öldü.
Onlar öldü mü?
Tom ve Mary öldü.
Biz henüz ölmedik.
Ben senin öldüğünü sandım.
- Bütün dede ve ninelerim ben doğmadan ölmüş.
- Dedelerim ve ninelerim daha ben doğmadan vefat etmiş.
Senin annen ve baban öldüler.
en az iki düzine insan göçmenlik gözaltısında öldü.
Kurbanların çoğu ya yanarak ya da boğularak öldü.
Sen ölmüş değilsin.
Bütün büyük adamlar öldü ve ben kendim çok iyi hissetmiyorum.
Onlar, rutin bir test sırasında, yakın bir yardımla yerde öldüler.
Şimdi muhtemelen onların hepsi öldü.
- Ben ölmeni istiyorum.
- Ölmenizi istiyorum.
Herkes senin öldüğünü düşünüyor.
Üç kişi öldü.
Eğer onlar doktorun tavsiyesini aldıysa ölmemiş olabilirler.
Tom ve Mary doğmadan önce onların bütün büyük büyük ebeveynleri ölmüştü.
Bu yıl en az 10 Rus özçekim yaparken hayatını kaybetti.
Henüz ölmedin.
Neredeyse ölüyordun.
Onun üç kız kardeşi vardı ama ikisi çok gençken öldü.
Onları ne öldürdü?
Tüm arkadaşlarım ve ailem öldü.
Diğerleri açlık, soğuk ya da hastalıklardan ölürken bazıları askerler tarafından öldürüldüler.
Tom senin öldüğünü söyledi.
Onları neyin öldürdüğünü biliyorum.
Ebeveynlerim ben üç yaşındayken öldü.
Tom'un ebeveynleri o üç yaşındayken öldü.
Tom'un ebeveynlerinin her ikisi de o sadece bir bebekken öldüler bu yüzden onlardan herhangi birini hatırlamıyor.
Tom bana öldüğünü söyledi.
Bir adamın 11 tane koyunu varsa ve onların 9'u öldüyse geriye kaç tane koyunu kalmış olur?
Gerçekten ölmediğini biliyordum.