Examples of using "Линда" in a sentence and their turkish translations:
Linda, dilini dışarı çıkardı.
- Linda çikolata seviyor.
- Linda çikolataya bayılır.
- Linda çikolata sever.
Linda eve gidiyor.
Linda burada olacak.
Linda kahve hazırlayacak.
Linda o zaman hamileydi.
Linda binaya geldi.
Linda şarkı söylemek için ayağa kalktı.
Linda gece eve geç geldi.
Linda kapıda duruyordu.
Karımın arkadaşının adı Linda.
Dan ve Linda çabucak aşık oldular.
Dan Linda'nın arandığını duydu.
Hayır, Linda otobüse binecek.
Dan ve Linda Londra'ya uçtular.
Linda müzik dinlemek için parka gitti.
Linda İngiltere'de doğdu. O bu yüzden İngiliz.
Dan ve Linda nişanlı bile değildi.
Bu dün Linda'nın hakkında konuştuğu araba.
Linda birini ziyaret etti ve hâlâ geri gelmedi.
Sınıfımda hiçbir kız Linda'dan daha güzel değil.
Dan ve Linda birbirleriyle konuşmayı durdurdu.
Onun adı Linda Jones ve o Edinburghlu'dur.
Linda güzel bir isim. İspanyolcada "güzel" anlamına gelir.
Dan, Linda, Matt ve Rita benim yeni arkadaşlarım.
Biz bir zamanlar gençtik, değil mi, Linda?
Onun adı Linda idi ve o, Tony'den bir yaş daha gençti.
Linda, Dan'ı evliliğe zorlamak için hamile olduğunu iddia etti.
Dan, Linda'nın bunu yaptığına inanmak istemedi.