Examples of using "пришла" in a sentence and their turkish translations:
Bahar geldi.
Bir tilki birlikte geldi.
O geldi mi?
Samantha geldi.
- Geldi.
- O geldi.
- Bahar geldi.
- İlkbahar geldi.
Kış bitti.
Posta geldi.
İlkbahar gelmişti.
Kış bitti.
Kış gitti. İlkbahar geldi.
- Son olarak geldi.
- Son gelen oydu.
O tek başına geldi.
O derhal geldi.
Geldiğiniz için teşekkür ederiz.
İlk gelen Jane'di.
Betty sonuncu geldi.
Posta geldi mi?
Geç kaldın.
Yardım nihayet geldi.
Tom'un sırası geldi.
Nancy gelen ilk kızdı.
Ken'in sırası geldi.
O nereden geldi?
Arkadaşım geldi.
Arkadaşım geldi.
Nerelisin?
Henüz koli geldi mi?
Annen burada.
O ağlayarak eve geldi.
Düşünülenin aksine o gelmedi.
O, onunla birlikte mi geldi?
O beni görmeye geldi.
O haber vermeden geldi.
O buraya geldi.
O, oraya yalnız gitti.
Hayal kırıklığına uğramış olarak eve geldi.
Enfeksiyon bataklıktan geldi.
O niçin gelmedi?
Vardım.
Yardım çok geç geldi.
Liisa çok geç geldi.
Mary henüz gelmedi.
Kate henüz varmadı mı?
Sonunda onun sırasıydı.
Neden buraya geldin?
Aklına bir fikir gelen kişi benim.
Birden onun aklına iyi bir fikir geldi.
Aklıma bir fikir geldi.
Mary dün gece eve sarhoş geldi.
Aklıma parlak bir fikir geldi.
akılma birden İbrahim Müteferrika geldi
Bana yardıma geldi.
Linda gece eve geç geldi.
Mary daha yeni eve geldi.
Niçin eve erken geldi?
O henüz buraya gelmedi.
O az önce eve geldi.
- O, ikiye kadar gelmedi.
- İkiye kadar gelmedi.
Bahar geldiğinde kar eriyip kayboldu.
O iyi haberle geldi.
Ne yazık ki, o gelmedi.
Bahar geldi.
Sonuç olarak o gelmedi.
Grace henüz gelmedi.
Aklıma bir fikir geldi.
Beni kurtarmak için geldi.
O hiç gelmedi.
O saat yedide eve vardı.
Tom Mary'nin geldiğini gördü.
Annem nihayet eve geldi.
Niçin dün gelmedi?
- Nerelisin?
- Nereden geliyorsun?
Bu moda İngiltere'den gelme.
O dün bizi görmek için geldi.
- Umma musibetten her zaman daha kötüdür.
- Bekleme her zaman felaketten daha kötüdür.
Mary eve geldiğinde Tom kalkmıştı.
Birdenbire, aklıma iyi bir fikir geldi.
O fikri nasıl ortaya attın?
Tom Mary'nin birlikte geldiği adamı tanır.
Arkadaşlarımla geldim.
Sonra yeni bir fikir daha öne sürdüler:
Yeni bir fikir aklıma geldi.
Aklıma iyi bir fikir geldi.
Aklıma iyi bir fikir geldi.
Mary'nin aklına muhteşem bir fikir geldi.
O buraya beni görmeye geldi.
O, hava karardıktan sonra eve geldi.